Amaçsız, geniş adımlarla dolaşmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kurtlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek. 2. Sürekli kımıldanmak. 3. Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak.
artık kelimesinin mecaz anlamı Hiç değeri olmayan, değersiz.
çektirmek kelimesinin mecaz anlamı Birinin sıkıntı çekmesine yol açmak.
sandalye kelimesinin mecaz anlamı Makam, koltuk, mevki.
çıkış kelimesinin mecaz anlamı Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma.
kapı kelimesinin mecaz anlamı 1. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân. 2. Gidere yol açan gereksinim. 3. Ev gezmesi için gidilen yer.
acı duymak kelimesinin mecaz anlamı Üzülmek, üzüntü içinde kalmak.
kök kelimesinin mecaz anlamı 1. Dip, temel, esas. 2. Kaynak, köken.
derebeyi kelimesinin mecaz anlamı Zorba.
dert kelimesinin mecaz anlamı insanı için için kemiren üzüntü, sorun, kaygı.
askıya almak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi zamanında yapmayıp belirsiz bir zamana bırakmak, savsaklamak.
ısıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çekici, olumlu, hoş bir duruma getirmek.
hacıyatmaz kelimesinin mecaz anlamı Çıkarları için, güç durumlarda kişiliğinden özveride bulunarak kendini çabucak toparlamayı beceren kimse.
hıyar kelimesinin mecaz anlamı Kaba saba, yontulmamış, görgüsüz, budala kimse.
platform kelimesinin mecaz anlamı Bir siyaset programında, dayanılan düşünce veya düşüncelerin tümü.
çuvallamak kelimesinin mecaz anlamı Başaramamak.
çöplemek kelimesinin mecaz anlamı Açıktan kendine ufak tefek çıkarlar sağlamak.
hırıltı kelimesinin mecaz anlamı Geçimsizlik, kavga.
ayık kelimesinin mecaz anlamı Aklı başında, anlayışlı, uyanık, zeki, açıkgöz.
dürtmek kelimesinin mecaz anlamı İstenen şeyi yaptırmak üzere birine, harekete geçirecek söz söylemek, teşvik etmek.
kuyu kelimesinin mecaz anlamı İçinden çıkılamayan durum veya yer.
topçu kelimesinin mecaz anlamı Topu atacağı sanılan.
yem kelimesinin mecaz anlamı Birini aldatabilmek için yapılan inanç verici hareket, düzen.
yoğrulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Özellikleri, nitelikleri birbirine karıştırılmak. 2. Bazı konularla sürekli uğraşma sonucu deneyim sahibi olmak.
çarptırmak kelimesinin mecaz anlamı Yankesiciye kaptırmak.
kösteklenmek kelimesinin mecaz anlamı Bir iş yürümez hale getirilmek, engellenmek.
eloğlu kelimesinin mecaz anlamı 1. Damat. 2. Koca.
öpmek kelimesinin mecaz anlamı Hafifçe dokunmak.
fetiş kelimesinin mecaz anlamı Tapınırcasına sevilen şey veya kimse.
kabak kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz, görgüsüz, kaba.