1. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek.
2. Kurulu bir düzeni bozmak.
3. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
berhava etmek kelimesinin mecaz anlamı Bitirmek, yok etmek.
dinamizm kelimesinin mecaz anlamı Davranışları canlı ve hareketli olan canlının özelliği.
yaldızlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işin üstünkörü yapıldığını gizlemek için onu değersiz süslerle süslemek.
omurgasız kelimesinin mecaz anlamı Düşüncelerini çıkarları doğrultusunda değiştirebilen, ilkesiz.
akın kelimesinin mecaz anlamı Ardı ardına ve arkası kesilmeyen bir biçimde geliş.
komedyen kelimesinin mecaz anlamı Sözleri, davranışları yalan ve yapmacık olan kimse.
çevrelemek kelimesinin mecaz anlamı Bir konunun sınırlarını çizmek, tahdit etmek.
dama taşı kelimesinin mecaz anlamı Sık sık bir yerden başka bir yere giden veya atanan kimse.
midesi bulanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. İğrenmek, tiksinmek. 2. Kuşkulanmak, işkillenmek. 3. Huzursuz olmak, rahatı kaçıp tedirgin olmak, hoşlanmamak.
çelikleşmek kelimesinin mecaz anlamı Çelik gibi sağlam olmak.
sivrilmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Topluluk içinde eş ve eşitlerini geride bırakıp yükselmek, ün kazanmak. 2. Göze batmak.
müthiş kelimesinin mecaz anlamı Aşırı, şaşılacak.
tirendaz kelimesinin mecaz anlamı 1. Becerikli, elinden iş gelir. 2. Temiz ve zarif giyinmiş.
iştah kelimesinin mecaz anlamı İstek, arzu.
sürtünmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Çatmaya bahane aramak, bulaşmak. 2. Dayağı, azarı hak edecek davranışlarda bulunmak.
kök kelimesinin mecaz anlamı 1. Dip, temel, esas. 2. Kaynak, köken.
hürmetli kelimesinin mecaz anlamı Oldukça büyük, okkalı.
cehennem kelimesinin mecaz anlamı Çok sıkıntılı yer.
beşaret kelimesinin mecaz anlamı Çok çirkin ve biçimsiz şey.
anaç kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok şey bilen, deneyimli, bilgili. 2. Çok kurnaz kimse.
dalaşmak kelimesinin mecaz anlamı Ağız kavgası etmek.
balçık kelimesinin mecaz anlamı Güçlük çıkartan.
saf kelimesinin mecaz anlamı Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen.
dinozor kelimesinin mecaz anlamı Gelişmelere ayak uyduramamış, çağın gerisinde kalmış veya mevcut durumu korumak isteyen kimse.
saçma kelimesinin mecaz anlamı 1. Akla uygun olmayan, pestenkerani, absürt. 2. Yersiz, akla aykırı, tutarsız söz.
yarım kelimesinin mecaz anlamı Hastalıklı, sakat sağlıksız.
boğmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Aldatıp malı pahalıya satmak. 2. Silik bir duruma getirmek, bastırmak. 3. Tamamıyla kaplamak, sarmak. 4. Bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek. 5. Bunaltmak.
çulsuz kelimesinin mecaz anlamı Varlıksız, parasız.
kel kelimesinin mecaz anlamı 1. (Doğa ve eşya hakkında) Çıplak. 2. Gelişmemiş, cılız. 3. İçinde az eşya bulunan.
banal kelimesinin mecaz anlamı Bayağı, sıradan.