Toplumun, çözümlenmesinde güçlüklerle karşılaşılan bunalımlı durum, sıkışmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
damga vurmak kelimesinin mecaz anlamı İz bırakmak.
tutulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birine tutkun olmak, sevmek. 2. Bir işe ya da birine canı sıkılır olmak.
arpalık kelimesinin mecaz anlamı Karşılıksız yarar sağlanılan yer veya kimse, yemlik.
dünya kelimesinin mecaz anlamı Duygu, düşünce ve hayal âlemi.
sızmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yorgunluktan kendinden geçerek uzanıp kalmak. 2. Bir topluluk ya da örgütün arasına karışmak.
çirozlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Çok zayıflamak.
ufuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü, ihata. 2. Çevre, dolay.
taş kelimesinin mecaz anlamı Biri anlasın diye söylenen söz.
kuyu kelimesinin mecaz anlamı İçinden çıkılamayan durum veya yer.
yumurtlamak kelimesinin mecaz anlamı Uydurup söylemek veya söylenmemesi gereken şeyi açığa vurmak.
çıplak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yoksul (kimse). 2. Yalın, süssüz.
siftah kelimesinin mecaz anlamı İlk kez olarak.
bozmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birini beklemediği bir davranış karşısında bırakarak küçük düşürmek. 2. Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak.
cife kelimesinin mecaz anlamı İğrenç şey.
mahşer kelimesinin mecaz anlamı Büyük kalabalık.
hamam anası kelimesinin mecaz anlamı İriyarı, güçlü ve şişman kadın.
nafiz kelimesinin mecaz anlamı Sözü geçen.
kursaklı kelimesinin mecaz anlamı Guşa hastalığı olan (kimse).
bulutlanmak kelimesinin mecaz anlamı Kederlenmek, hüzünlenmek.
sıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Basınç altında üzmek. 2. Sıkıntı vermek.
ham kelimesinin mecaz anlamı 1. Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan. 2. Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş.
güre kelimesinin mecaz anlamı 1. Kuvvetli, dinç. 2. Çekingen, korkak, ürkek.
hanedan kelimesinin mecaz anlamı Eli açık ve konuksever.
ağır aksak kelimesinin mecaz anlamı Kesintili, düzensiz.
yağdırmak kelimesinin mecaz anlamı Çokça ortaya koymak ya da saçmak, savurmak.
karabaş kelimesinin mecaz anlamı Evlenmemiş, evlenmek istemeyen adam.
çatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak. 2. Rastlamak, karşılaşmak.
üvey evlat kelimesinin mecaz anlamı Kötü davranılan kimse.
çiğlik kelimesinin mecaz anlamı Çiğ hareket.
halife kelimesinin mecaz anlamı Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse.