denek taşı kelimesinin mecaz anlamı

denek taşı kelimesinin mecaz anlamı:
Bir kimse veya nesnenin değerini anlamaya yarayan şey.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

havari kelimesinin mecaz anlamı Bir öndere bağlı, onun düşünce veya inançlarını yayan kimse.

öldürmek kelimesinin mecaz anlamı Ortadan kalkmasına, yitip gitmesine yol açmak.

cehennem kelimesinin mecaz anlamı Çok sıkıntılı yer.

sapıtmak kelimesinin mecaz anlamı Saçmalamaya başlamak.

karambol kelimesinin mecaz anlamı Çarpışma, birbirine çarpma, karışıklık.

iflas etmek kelimesinin mecaz anlamı Düşünce, iddia, tez, kimse vb. yenilgiye uğramak, değeri düşmek.

söktürmek kelimesinin mecaz anlamı Güçlükle anlamak veya okumak.

mekanizma kelimesinin mecaz anlamı Oluş, ortaya çıkış, işleyiş.

fellah kelimesinin mecaz anlamı Kara derili.

kasap kelimesinin mecaz anlamı Kan dökücü, hunhar.

yuvarlanmak kelimesinin mecaz anlamı Umulmadığı halde ölmek.

kurban kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse. 2. Bir kazada veya felakette ölen kimse. 3. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse.

kokuşmak kelimesinin mecaz anlamı Kişi, toplum vb. bozularak özelliğini yitirmek, tefessüh etmek.

eşek kelimesinin mecaz anlamı Kaba ve yeteneksiz, inatçı kimse.

çıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Talihine düşmek. 2. Oyunda rol almak. 3. Niteliği belirmek. 4. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. 5. Flört etmek.

güvence kelimesinin mecaz anlamı Birinin kuşkularını dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat.

asalak kelimesinin mecaz anlamı Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, tufeyli.

deste kelimesinin mecaz anlamı Çok.

anaç kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok şey bilen, deneyimli, bilgili. 2. Çok kurnaz kimse.

okşamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Hafifçe dövmek. 2. Bir kimseyi hoşnut etmek.

dikelmek kelimesinin mecaz anlamı Sert konuşmak, karşı gelmek, birine kafa tutmak, dinelmek.

insan kelimesinin mecaz anlamı Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli kimse.

küllenmek kelimesinin mecaz anlamı Bir acı unutulur gibi olmak.

klas kelimesinin mecaz anlamı Üstün nitelikli, üstün yetenekli.

bombardıman etmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimseyi ağır sözlerle azarlamak. 2. Etkili bir biçimde ve sık olarak gündeme getirmek, duyurmak.

sendelemek kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olay karşısında sarsılıp ne yapacağını şaşırmak.

geniş kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. 2. Çok.

sallandırmak kelimesinin mecaz anlamı Darağacına çekmek, asmak.

ciğer kelimesinin mecaz anlamı Yürek, iç.

çamur kelimesinin mecaz anlamı Sataşkan, çevresine tedirginlik veren, sulu.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü