derviş kelimesinin mecaz anlamı

derviş kelimesinin mecaz anlamı:
1. Yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş kimse.

2. Alçak gönüllü ve her şeyi hoş gören kimse.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

askıya almak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi zamanında yapmayıp belirsiz bir zamana bırakmak, savsaklamak.

kör kelimesinin mecaz anlamı 1. Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan. 2. Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan. 3. Duyarlığını yitirmiş.

bastıbacak kelimesinin mecaz anlamı Yaramaz, haylaz.

ayı kelimesinin mecaz anlamı İncelikten yoksun, görgüsüz, kaba saba insan.

tavlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yolsuz ve kolay kazanç umudu vererek dolandırmak. 2. Umut vererek kandırmak, aldatmak, kendine bağlamak.

parti kelimesinin mecaz anlamı Kelepir.

uğraşmak kelimesinin mecaz anlamı Birine kötü davranmak.

dağarcık kelimesinin mecaz anlamı Bilgi birikimi.

yapkın kelimesinin mecaz anlamı Sarhoş.

iskandil kelimesinin mecaz anlamı Bir iş üzerine bilgi edinmek için ortalığı yoklama.

silah kelimesinin mecaz anlamı Silah gibi kullanılan tutum ve davranış.

apışmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yığılıp, yorulup başladığı işi bitirememek. 2. Ne yapacağını kestirememek, bilememek, bocalamak, şaşırıp kalmak, şaşırmak.

topçu kelimesinin mecaz anlamı Topu atacağı sanılan.

baltalamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi bilinçli ve kasıtlı olarak bozacak veya yıkacak davranışta bulunmak, sabote etmek.

dar kelimesinin mecaz anlamı 1. (Kafanın doğurucu melekeleri hakkında) Yetersiz. 2. Kısa, az, elverişsiz.

istifçilik kelimesinin mecaz anlamı İleride bulunmayacağı veya pahalanacağı düşüncesiyle gereğinden artık mal yığarak piyasada sıkıntıya yol açma suçu.

kalıp kelimesinin mecaz anlamı 1. Gösterişli görünüş. 2. Biçim, durum. 3. Yenilikten uzak, özgün olmayan.

kütük kelimesinin mecaz anlamı Görgüsüz, kaba kimse.

kasırga kelimesinin mecaz anlamı Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku.

didiklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendi kendini harap etmek, üzmek. 2. Bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak. 3. Huzursuzluk vermek, sıkıntıya sokmak.

endaze kelimesinin mecaz anlamı Ölçü.

birebir kelimesinin mecaz anlamı Uygun koşulları taşıyan, istenildiği gibi, uygun.

antika kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü, her zaman rastlanamayacak kadar şaşırtıcı, olağana aykırı; acayip, garip, tuhaf. 2. Artık modası geçmiş olan, oldukça eski.

koltukçu kelimesinin mecaz anlamı Yüze karşı övmeyi huy edinen.

uçurum kelimesinin mecaz anlamı 1. Felaketli sonuç. 2. Büyük fark, ayrılık.

eksantrik kelimesinin mecaz anlamı Alışılagelmiş töre ve davranışlara aykırı olan.

damgalı kelimesinin mecaz anlamı (Kendisine) Yüz kızartıcı bir suç yüklenmiş olan.

meydan kelimesinin mecaz anlamı Fırsat ya da olanak.

uygun kelimesinin mecaz anlamı Orantılı, oranlı.

anlaşma kelimesinin mecaz anlamı İki tarafın birbiriyle iyi geçinmesi, uyuşması.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü