1. Acı sözün yarattığı kırgınlık.
2. Gönül yarası.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
tat almak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyden hoşlanmak, zevk almak.
çimdik kelimesinin mecaz anlamı Gönül kıracak söz.
nötr kelimesinin mecaz anlamı Tarafsız, yansız.
devirmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir yönetim organının veya başkanının yönetim gücünü zorla elinden almak. 2. Hepsini kısa sürede içip bitirmek. 3. Bir yana eğmek. dersimiz.com 4. Belli bir yaş dönemini geride bırakmak. 5. Bir kitabı başından sonuna kadar okuyup bitirmek.
sayrılık kelimesinin mecaz anlamı Aşırı düşkünlük, tutku.
hırpalamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ağır bir davranışla üzmek. 2. İtip kakmak, azarlamak.
döndürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. ... bir duruma getirmek. 2. Düzene koymak, yönetmek.
iltimas kelimesinin mecaz anlamı Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma.
cırboğa kelimesinin mecaz anlamı Halk ağzında cılız çocuk.
öpmek kelimesinin mecaz anlamı Hafifçe dokunmak.
veda etmek kelimesinin mecaz anlamı Sevilen bir şeyle olan ilgisini kesmek.
iflas kelimesinin mecaz anlamı Yenilgiye uğramak, değerini yitirme.
kötürüm kelimesinin mecaz anlamı İşleyemez, iş çıkaramaz.
göynük kelimesinin mecaz anlamı Acısı olan, elemli.
alan kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konu veya çalışma çevresi. 2. Bilim, sanat gibi uğraşlarda konu ya da çalışma çevresi.
kapan kelimesinin mecaz anlamı Düzen, hile.
maşa kelimesinin mecaz anlamı Başkasınca bir işe araç edilen kimse.
kükremek kelimesinin mecaz anlamı 1. Coşmak, taşkınlık göstermek. 2. Kızgınlık ve öfke ile yüksek sesle bağırmak.
yemlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Alımsa, rüşvet. 2. Kumarda her zaman yitiren kişi. 3. Karşılıksız geçim sağlanan yer ya da kimse.
dallandırmak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi, bir sorunu büyütüp karışık duruma getirmek.
mıhlamak kelimesinin mecaz anlamı Birini bir yerden ayrılamayacak hale sokmak.
cıvık kelimesinin mecaz anlamı Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan (kimse).
göz bağı kelimesinin mecaz anlamı Aklı ve duyguları yanıltan sebep.
elini sürmemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Hiç karışmamak, bir şey yapmamak 2. Bir işi kendine yakıştırmayarak tenezzül etmemek. 3. İlgi göstermemek.
piston kelimesinin mecaz anlamı Arka, iltimas.
pişkin kelimesinin mecaz anlamı 1. Saygısızca davranarak işini yürüten. 2. Yüzsüz. 3. Deneyimi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun.
çığırtkan kelimesinin mecaz anlamı Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.
kral kelimesinin mecaz anlamı 1. Herhangi bir alanda başkalarından üstün, başarılı olan kimse. 2. Çok başarılı ve zengin iş adamı. 3. Üstün, çok iyi.
arpalık kelimesinin mecaz anlamı Karşılıksız yarar sağlanılan yer veya kimse, yemlik.
kara elmas kelimesinin mecaz anlamı Maden kömürü.