ham kelimesinin mecaz anlamı

ham kelimesinin mecaz anlamı:
1. Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan.

2. Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

kırılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak. 2. Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak. 3. Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak.

hoca kelimesinin mecaz anlamı Akıl öğreten, öğüt veren kimse.

iğne kelimesinin mecaz anlamı Dokunaklı söz.

hummalı kelimesinin mecaz anlamı Sürekli, sıkı ve hareketli.

temel kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler.

taka kelimesinin mecaz anlamı Eski arabalar için kullanılır.

filozof kelimesinin mecaz anlamı Olayları hoşgörücü bir anlayışla karşılayan (kimse).

ılıkmak kelimesinin mecaz anlamı Birine ısınmak.

çimlenmek kelimesinin mecaz anlamı Yiyeceklerden azar azar alıp yemek.

sapmak kelimesinin mecaz anlamı Doğruluktan ayrılıp kötü ya da yanlış yola düşmek.

gelişmek kelimesinin mecaz anlamı İlerlemek, olgunlaşmak, genişlemek, inkişaf etmek.

yoldaş kelimesinin mecaz anlamı Ortak bir görüşü benimseyenlerden her biri.

saydam kelimesinin mecaz anlamı Açık seçik, belirgin.

ziftlenmek kelimesinin mecaz anlamı Bir işten kendine yolsuz olarak kazanç sağlamak.

olgunlaşmak kelimesinin mecaz anlamı İnsanın bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş olmak.

kulp kelimesinin mecaz anlamı Uydurma sebep, bahane.

askıya almak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi zamanında yapmayıp belirsiz bir zamana bırakmak, savsaklamak.

masal kelimesinin mecaz anlamı Boş veya yalan söz.

düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."

mal kelimesinin mecaz anlamı Bayağı, aşağılık kimse.

artist kelimesinin mecaz anlamı Olduğundan başka türlü görünen, yapmacık ve abartılı davranan kimse.

organ kelimesinin mecaz anlamı Bir görevi yerine getirmekle yükümlü kuruluş ya da o kuruluşun bölümlerinden biri.

tuvalet kelimesinin mecaz anlamı Ayakyolu, hela.

çiftlik kelimesinin mecaz anlamı Kolaylıkla yarar sağlanabilen yer.

hınzır kelimesinin mecaz anlamı Genellikle hoşa giden bir davranış veya durum için şaka yollu söylenen bir söz

farz kelimesinin mecaz anlamı Yapmak zorunda kalınan şey, boyun borcu.

korkuluk kelimesinin mecaz anlamı Kendisine verilen işi yapmayan veya ancak yer doldurmaya yarayan kimse veya topluluk.

yılan kelimesinin mecaz anlamı Sinsi ve hain.

ayaklanmak kelimesinin mecaz anlamı Yasalara, kurallara, buyruklara karşı gelmek, karışıklık çıkarmak, başkaldırmak; isyan etmek.

kalay kelimesinin mecaz anlamı Aldatıcı görünüş.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü