Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
sayrılık kelimesinin mecaz anlamı Aşırı düşkünlük, tutku.
ukde kelimesinin mecaz anlamı İçe dert olan şey.
taktik kelimesinin mecaz anlamı İstenen sonuca ulaşmak için başvurulan yöntem.
dişi kelimesinin mecaz anlamı Şuh, işveli, çekici.
dama taşı kelimesinin mecaz anlamı Sık sık bir yerden başka bir yere giden veya atanan kimse.
illetli kelimesinin mecaz anlamı İkide bir aksaklık gösteren.
mahkûm kelimesinin mecaz anlamı Zorunda olan, mecbur.
ziftlenmek kelimesinin mecaz anlamı Bir işten kendine yolsuz olarak kazanç sağlamak.
klişe kelimesinin mecaz anlamı Basmakalıp (söz, görüş vb.).
boşaltmak kelimesinin mecaz anlamı Derdini dökmek.
şişirmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Abartmak. 2. Bir sözü veya yazıyı gereksiz yere uzatmak. 3. Baştan savma iş görmek.
kaynak kelimesinin mecaz anlamı Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi.
teşvik kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kışkırtma, ayartma.
yığılmak kelimesinin mecaz anlamı Düşmek, yıkılmak, kendini bırakıverip çökmek.
iskelet kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi oluşturan temel çatı. 2. Çok zayıf. 3. Bir eserin genel planı.
çarpılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Çalınmak, soyulmak. 2. Aldatılmak. 3. Çekiciliğine kapılmak, etkilenmek.
keşif kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin olacağını önceden anlama, sezme, tahmin.
buğulu kelimesinin mecaz anlamı Süzgün, dalgın bakışlı olan göz.
despot kelimesinin mecaz anlamı Her istediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kimse, tiran.
alfabe kelimesinin mecaz anlamı Bir işin temel bilgileri, başlangıç bilgileri, abece.
övütmek kelimesinin mecaz anlamı Yemeği sindirmek.
meçhulat kelimesinin mecaz anlamı Karanlık.
hücre kelimesinin mecaz anlamı Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
iskolastik kelimesinin mecaz anlamı İleri derecede şekilciliğe bağlılık, görenekçilik.
kaos kelimesinin mecaz anlamı Karışıklık, kargaşa.
pişmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İşe alışıp beceriksizliği kalmamak. 2. İş için konuşulup hazırlanmak. 3. Bunalacak kadar sıcaklık duymak.
basit kelimesinin mecaz anlamı 1. Süssüz, gösterişsiz. 2. Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz. 3. Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan.
angarya kelimesinin mecaz anlamı Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılan iş.
konser kelimesinin mecaz anlamı Sürekli gürültü.
bahar kelimesinin mecaz anlamı 1. Gençlik dönemi. 2. Yeşillik, yenilebilen otlar. 3. Bir şeyin, bir işin başlangıcı.