Sınırlamak, daraltmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
erozyon kelimesinin mecaz anlamı Değer veya saygınlık kaybetme.
amel kelimesinin mecaz anlamı Sürgün, ötürük, ishal.
güre kelimesinin mecaz anlamı 1. Kuvvetli, dinç. 2. Çekingen, korkak, ürkek.
yıldız kelimesinin mecaz anlamı Sinemada ya da tiyatroda çok beğenilen sanatçı.
korumak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek. 2. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek. 3. Karşılamak, denk gelmek.
bağlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Gönlünü kazanmak 2. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. 3. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak.
çelteşik kelimesinin mecaz anlamı Üstü kapalı söz, kinayeli.
getirmek kelimesinin mecaz anlamı İletmek, bildirmek.
çirozlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Çok zayıflamak.
derin kelimesinin mecaz anlamı 1. Pek içten gelen veya içe işleyen. 2. Çok içten gelen. 3. Dip.
çiğlik kelimesinin mecaz anlamı Çiğ hareket.
enerji kelimesinin mecaz anlamı Manevi güç.
dalaşmak kelimesinin mecaz anlamı Ağız kavgası etmek.
tat kelimesinin mecaz anlamı Hoşa giden durum, lezzet, zevk.
gergin kelimesinin mecaz anlamı 1. Bozulacak duruma gelmiş olan (ilişki). 2. Huzursuz, sinirli.
mahkûm kelimesinin mecaz anlamı Zorunda olan, mecbur.
mıhlamak kelimesinin mecaz anlamı Birini bir yerden ayrılamayacak hale sokmak.
tabiat kelimesinin mecaz anlamı Huy.
tabansız kelimesinin mecaz anlamı Korkak, yüreksiz.
kıvranmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Acı çekmek, üzülmek. 2. Bir şeye çok ihtiyaç duymak.
tufan kelimesinin mecaz anlamı 1. Şiddetli yağmur. 2. Çok yoğun veya şiddetli şey.
bağırmak kelimesinin mecaz anlamı Kendini belli etmek.
koyu kelimesinin mecaz anlamı Aşırı, su katılmamış.
kalafat kelimesinin mecaz anlamı Onarma, tamir etme.
veresiye kelimesinin mecaz anlamı Özensiz, gönülsüz, önem vermeden.
alıcı kelimesinin mecaz anlamı Azrail.
kumkuma kelimesinin mecaz anlamı Kötü, olumsuz bir özelliği kendinde fazlasıyla toplayan kimse, olay, olgu veya yer.
taka kelimesinin mecaz anlamı Eski arabalar için kullanılır.
istifçi kelimesinin mecaz anlamı İstifçilik yapan.
hummalı kelimesinin mecaz anlamı Sürekli, sıkı ve hareketli.