Harekete geçiren etken.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
ateş almak kelimesinin mecaz anlamı 1. Coşmak. 2. Telaşlanmak, heyecanlanmak. 3. Öfkelenmek. 4. Acele davranmak, acele etmek.
derya kelimesinin mecaz anlamı 1. Bilgili kimse. 2. Bir şeyin bol olduğu yer.
dilenci kelimesinin mecaz anlamı Israrla ve arsızca bir şeyi isteyen kimse.
çerçeve kelimesinin mecaz anlamı Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan.
cırboğa kelimesinin mecaz anlamı Halk ağzında cılız çocuk.
kurutmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Cılız duruma getirmek, zayıflatmak 2. Yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek. 3. Uğursuzluk getirmek, yok etmek.
tiril tiril kelimesinin mecaz anlamı Tertemiz.
horozlanmak kelimesinin mecaz anlamı Kabadayılık göstermek.
tamir etmek kelimesinin mecaz anlamı Yapılan bir yanlışı düzeltmeye çalışmak.
parçalı kelimesinin mecaz anlamı Kinayeli, dokunaklı.
bilinç kelimesinin mecaz anlamı Temel bilgi, temel görüş.
göbek kelimesinin mecaz anlamı 1. Yağ bağlamış şişman karın. 2. Bazı sebze ve meyvelerin orta kısmı. 3. Atalar ve torunlar zincirinde kuşak, nesil, batın.
rol kelimesinin mecaz anlamı Yalancıktan yapılan şey, gösteriş, düzmece davranış.
temelli kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçici olmayan, sürekli, kalıcı, devamlı, daimî. 2. Sürekli olarak. 3. Büsbütün.
kubarmak kelimesinin mecaz anlamı Çalımlı bir tavır takınmak.
karagöz kelimesinin mecaz anlamı Güldürüp eğlendiren kimse.
mihrap kelimesinin mecaz anlamı Umut bağlanan yer.
derinlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konunun veya durumun özü. 2. En duyarlı nokta. 3. Karanlık, bilinmeyen dönem.
sarılmak kelimesinin mecaz anlamı Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek.
hanedan kelimesinin mecaz anlamı Eli açık ve konuksever.
çarkıfelek kelimesinin mecaz anlamı Talih, kader.
öldürmek kelimesinin mecaz anlamı Ortadan kalkmasına, yitip gitmesine yol açmak.
kör kelimesinin mecaz anlamı 1. Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan. 2. Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan. 3. Duyarlığını yitirmiş.
parlatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. İçki içmek. 2. Temizlemek.
kapkaççı kelimesinin mecaz anlamı Üstünkörü, gereken önem verilmeyen, baştan savma, alelade.
eşelemek kelimesinin mecaz anlamı Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak.
birebir kelimesinin mecaz anlamı Uygun koşulları taşıyan, istenildiği gibi, uygun.
çelikleşmek kelimesinin mecaz anlamı Çelik gibi sağlam olmak.
şürekâ kelimesinin mecaz anlamı Yandaşlar, taraftarlar, destekçiler.
karın kelimesinin mecaz anlamı İç, akıl, kafa.