1. Yanmış, yanık.
2. İşlerin düzgün gitme durumu.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kese kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin kendisine ait parası veya serveti, mal varlığı.
bahar kelimesinin mecaz anlamı 1. Gençlik dönemi. 2. Yeşillik, yenilebilen otlar. 3. Bir şeyin, bir işin başlangıcı.
adamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. 2. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. 3. Ayırmak, tahsis etmek. 4. İthaf etmek.
yarım kelimesinin mecaz anlamı Hastalıklı, sakat sağlıksız.
handikap kelimesinin mecaz anlamı Elverişsiz durum, engel.
göz bebeği kelimesinin mecaz anlamı Pek değerli ve sevgili sayılan.
müthiş kelimesinin mecaz anlamı Aşırı, şaşılacak.
avukat kelimesinin mecaz anlamı Üstüne vazife olmadığı, gerekmediği halde başkasını savunmaya, onun adına konuşmaya kalkışan kişi.
yaldızcı kelimesinin mecaz anlamı Değerli ve sağlam değil de gösterişli iş yapan.
kızağa çekmek kelimesinin mecaz anlamı Bir görevliyi etkin bir görevden alıp çalışmayı gerektirmeyen pasif bir işe vermek.
kürsü kelimesinin mecaz anlamı Bir fakültede araştırma ve öğretim birimi.
yüksek kelimesinin mecaz anlamı 1. Erdemli, faziletli. 2. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan.
küskütük kelimesinin mecaz anlamı Pek sarhoş.
şimşek kelimesinin mecaz anlamı Parıltı.
iğnelemek kelimesinin mecaz anlamı Kapalı bir şekilde dokunacak söz söylemek.
tartmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Nereye varacağını hesaplamak. 2. Denemek için yoklamak.
incitmek kelimesinin mecaz anlamı Kötü söz veya davranışla birini kırmak, üzmek.
mağlup olmak kelimesinin mecaz anlamı İsteğine karşı duramamak, gerçekleşmemesi gereken bir şey için iradesizlik gösterip direnememek ve yapılmasını kabul etmek.
manasız kelimesinin mecaz anlamı Yersiz, yakışıksız.
kova kelimesinin mecaz anlamı Futbolda çok gol yiyen kaleci veya takım.
kaynamak kelimesinin mecaz anlamı Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak.
yüklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak. 2. Bir suçu birinin üstüne atmak.
tütmek kelimesinin mecaz anlamı Yaşamak, varlığını sürdürmek.
ayar kelimesinin mecaz anlamı Değer, derece.
kütük kelimesinin mecaz anlamı Görgüsüz, kaba kimse.
satılmak kelimesinin mecaz anlamı Para veya çıkar karşılığı, gizlice karşı tarafa hizmet etmek.
veda etmek kelimesinin mecaz anlamı Sevilen bir şeyle olan ilgisini kesmek.
gütmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir düşünceyi bir duyguyu veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak. Kin gütmek. 2. Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek sürmek.
kara kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü, uyumsuz, uğursuz. 2. Yüz kızartıcı durum. 3. İftira.
mihrap kelimesinin mecaz anlamı Umut bağlanan yer.