Gönül bağlama, sevme, istek, eğilim.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
saye kelimesinin mecaz anlamı Koruma, yardım.
pehlivan kelimesinin mecaz anlamı Boylu boslu ve güçlü kişi.
kaynamak kelimesinin mecaz anlamı Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak.
kış kelimesinin mecaz anlamı Çok soğuk hava.
çalmak kelimesinin mecaz anlamı Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak.
ahenk kelimesinin mecaz anlamı Uzlaşma.
kasırga kelimesinin mecaz anlamı Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku.
boş kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir işe yaramayan. 2. Bilgisiz. 3. Verimsiz. 4. Anlamsız.
atlatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak. 2. Görüşmekten, konuşmaktan kaçmak. 3. Savsaklamak. 4. Aldatmak.
çember kelimesinin mecaz anlamı Aşılması, çözümü güç durum.
katmerleşmek kelimesinin mecaz anlamı Çoğalmak, artmak.
havsala kelimesinin mecaz anlamı Zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi.
elleşmek kelimesinin mecaz anlamı Birine dokunacak söz söylemek.
pergellemek kelimesinin mecaz anlamı Tasarlamak.
döndürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. ... bir duruma getirmek. 2. Düzene koymak, yönetmek.
koltuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Koltuklama veya koltuklanma. 2. Kayırma. 3. Yüksek mevki, makam.
kulp kelimesinin mecaz anlamı Uydurma sebep, bahane.
öksüz kelimesinin mecaz anlamı Kimsesiz.
iflas kelimesinin mecaz anlamı Yenilgiye uğramak, değerini yitirme.
bilgiç kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz olduğu halde bilgili görünmek isteyen, bilgili geçinen kimse, çok bilmiş.
gürlemek kelimesinin mecaz anlamı Kuvvetli ve etkili bir biçimde varlığını göstermek.
darlık kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçim zorluğu. 2. İç sıkıntısı.
koltukçu kelimesinin mecaz anlamı Yüze karşı övmeyi huy edinen.
konum kelimesinin mecaz anlamı Durum, yer, vaziyet, pozisyon.
milyoner kelimesinin mecaz anlamı Çok varsıl.
kancalamak kelimesinin mecaz anlamı Kancayı takmak.
boyunduruk kelimesinin mecaz anlamı Zulüm ve zorbalık baskısı, esaret.
dallı budaklı kelimesinin mecaz anlamı Karışık bir duruma girmiş olan, çapraşık.
klas kelimesinin mecaz anlamı Üstün nitelikli, üstün yetenekli.
sopa kelimesinin mecaz anlamı Dayak, kötek.