parmak kelimesinin mecaz anlamı

parmak kelimesinin mecaz anlamı:
Bir işe karışmış olma ilgisi.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

yan kelimesinin mecaz anlamı İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri.

tatsız kelimesinin mecaz anlamı Hoşa gitmeyen, can sıkan.

temizlemek kelimesinin mecaz anlamı Tüketmek, bitirmek, silip süpürmek.

havasını almak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birinin eli boş çıkmak. 2. Birini sakinleştirmek. 3. Karşıdaki kişinin böbürlenmesinin boşuna olduğunu ortaya çıkarmak.

dans etmek kelimesinin mecaz anlamı Tutarlı davranmamak.

kavrulmak kelimesinin mecaz anlamı Yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememek, cılız kalmak.

zavallı kelimesinin mecaz anlamı Eksin, aciz, elinden bir şey gelmeyen.

kova kelimesinin mecaz anlamı Futbolda çok gol yiyen kaleci veya takım.

ocak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin en çok bulunduğu veya yapıldığı yer, merkez. 2. Ev, aile.

cennet kelimesinin mecaz anlamı Çok güzel yer.

yapkın kelimesinin mecaz anlamı Sarhoş.

kırat kelimesinin mecaz anlamı Nitelik, değer, düzey, seviye.

kader kelimesinin mecaz anlamı Genellikle kaçınılmaz kötü talih.

diyalog kelimesinin mecaz anlamı Anlaşma, uyum sağlama veya bu yolda çalışma.

kıskanmak kelimesinin mecaz anlamı Yerinde olmayı istemek, imrenmek.

barınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Çevresiyle uyumlu, dirlik içinde yaşamak. 2. Soyut kavram bir yerde etkili olmak, gelişecek ortamı bulmak.

yutmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Haksız olarak bir şeyi kendisine mal etmek. 2. (Olmayacak bir şeye) İnanıp kanmak.

çolpa kelimesinin mecaz anlamı Acemi, beceriksiz, eli işe yakışmayan.

yağmur kelimesinin mecaz anlamı 1. Üst üste ve çokça şey gelmek. 2. Çok ve sık düşen, sık gelen şey. 3. Çokluk, bolluk.

aramak kelimesinin mecaz anlamı Olumsuz, kötü bir şeyin olması, gerçekleşmesi için çalışmak.

katır kelimesinin mecaz anlamı İnatçı ve huysuz.

yoğun kelimesinin mecaz anlamı 1. Artmış, çoğalmış bir durumda olan. 2. Dolu, sıkı, sıkışık, çok. 3. Şişman, iri, tombul.

teklemek kelimesinin mecaz anlamı Kalp düzenli çalışmamak.

çözmek kelimesinin mecaz anlamı Bir sorunun güç noktasını bulup onu anlaşılmazlıktan kurtarmak.

helal kelimesinin mecaz anlamı Nikahlı eş. Bir şeyin hak olması.

darmadağın olmak kelimesinin mecaz anlamı Kötü bir biçimde dövülmek.

kalıt kelimesinin mecaz anlamı 1. Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey. 2. Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi.

buğulu kelimesinin mecaz anlamı Süzgün, dalgın bakışlı olan göz.

yamyam kelimesinin mecaz anlamı Yabanıl, vahşi.

esir kelimesinin mecaz anlamı Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü