Başkasının buyruğu ile iş yapan, kendi akıl ve iradesini kullanmayan kimse.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
sandalye kelimesinin mecaz anlamı Makam, koltuk, mevki.
büyültmek kelimesinin mecaz anlamı Abartmak.
koltuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Koltuklama veya koltuklanma. 2. Kayırma. 3. Yüksek mevki, makam.
tabiat kelimesinin mecaz anlamı Huy.
zincir kelimesinin mecaz anlamı Art arda sıralanmış şeyler.
buğulu kelimesinin mecaz anlamı Süzgün, dalgın bakışlı olan göz.
kraliçe kelimesinin mecaz anlamı Kendi cinsleri arasında herhangi bir bakımdan üstünlüğü olan.
oyunbaz: kelimesinin mecaz anlamı Düzenci, hileci.
maytap kelimesinin mecaz anlamı "Eğlenmek, alay etmek" anlamında, "maytap geçmek" biçiminde kullanılır.
halife kelimesinin mecaz anlamı Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse.
dürtmek kelimesinin mecaz anlamı İstenen şeyi yaptırmak üzere birine, harekete geçirecek söz söylemek, teşvik etmek.
müthiş kelimesinin mecaz anlamı Aşırı, şaşılacak.
fethetmek kelimesinin mecaz anlamı Herkesin takdirini, övgüsünü kazanıp kendine hayran bırakmak.
yol kelimesinin mecaz anlamı Araç, çare.
yörüklenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üstüne düşmek, zorlamak. 2. Üstüne almak.
kördüğüm kelimesinin mecaz anlamı Çözülmesi hemen hemen imkânsız olan sorun.
miras kelimesinin mecaz anlamı 1. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik. 2. Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey.
şike kelimesinin mecaz anlamı Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma.
hamur kelimesinin mecaz anlamı Öz, asıl, maya.
yobaz kelimesinin mecaz anlamı Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse).
şiraze kelimesinin mecaz anlamı Düzen, çığır.
borçlu kelimesinin mecaz anlamı Bir yükümlülük altında bulunan.
sıvamak kelimesinin mecaz anlamı Sıva gibi bulaştırmak.
berhava etmek kelimesinin mecaz anlamı Bitirmek, yok etmek.
kel kelimesinin mecaz anlamı 1. (Doğa ve eşya hakkında) Çıplak. 2. Gelişmemiş, cılız. 3. İçinde az eşya bulunan.
sultanlık kelimesinin mecaz anlamı Rahat yaşama durumu.
çiğ kelimesinin mecaz anlamı Kaba, yersiz ve yakışıksız kaçan.
paralel kelimesinin mecaz anlamı Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.).
didiklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendi kendini harap etmek, üzmek. 2. Bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak. 3. Huzursuzluk vermek, sıkıntıya sokmak.
çürümek kelimesinin mecaz anlamı 1. (İnsan) Yıpranmak, çökmek. 2. Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak.