(Duygular hakkında} Dinmek, geçmek.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kovboy kelimesinin mecaz anlamı Gangsterliğe özenen kimse.
ters yüz etmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Değiştirmek. 2. İşleri bozmak. 3. Şüpheli duruma sokmak.
kursaklı kelimesinin mecaz anlamı Guşa hastalığı olan (kimse).
ihraç etmek kelimesinin mecaz anlamı Çıkarmak, dışarı atmak.
göz bebeği kelimesinin mecaz anlamı Pek değerli ve sevgili sayılan.
rota değiştirmek kelimesinin mecaz anlamı Tutumunu değiştirmek, izlediği yoldan ayrılmak.
tatmak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyden yeterince zevk almak ya da bir şeyin olumsuz etkisine uğramak.
bağdamak kelimesinin mecaz anlamı İçinden çıkılmayacak bir duruma getirmek, kördüğüm etmek.
tempo kelimesinin mecaz anlamı Tarz, gidiş, yol, ilerleyiş, gelişme hızı.
temellendirmek kelimesinin mecaz anlamı Süreklilik ve kalıcılık kazandırmak.
göğüslemek kelimesinin mecaz anlamı Karşı durmak, engel olmak, direnmek.
çatı kelimesinin mecaz anlamı 1. Barınılan, sığınılan yer. 2. Belli bir amaca yönelik kimselerin oluşturduğu birlik.
sirayet etmek kelimesinin mecaz anlamı Yayılmak, dağılmak.
saymak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçer tutmak. 2. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye değer vermek, hürmet etmek. 3. Önemsemek. 4. Gibi görmek, kabul etmek. 5. Hesaba katmak, dikkate almak.
daltaban kelimesinin mecaz anlamı Aşağılık kimse.
kızağa almak kelimesinin mecaz anlamı Bir görevliyi etkin bir görevden alıp çalışmayı gerektirmeyen pasif bir işe vermek.
kılıf kelimesinin mecaz anlamı Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe.
köken kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin geçmişe doğru dayandığı temel biçim, neden veya yer.
pirelenmek kelimesinin mecaz anlamı İşkillenmek, huylanmak, kuşkulanmak.
çözmek kelimesinin mecaz anlamı Bir sorunun güç noktasını bulup onu anlaşılmazlıktan kurtarmak.
göçmek kelimesinin mecaz anlamı İrtihal etmek, ölmek.
götürmek kelimesinin mecaz anlamı Kaybolmasına, yok olmasına yol açmak.
parçalı kelimesinin mecaz anlamı Kinayeli, dokunaklı.
ucuzlamak kelimesinin mecaz anlamı Kolaylıkla elde edilir ve duyulur olmak.
ayna kelimesinin mecaz anlamı Bir olayı, bir durumu görmemize, anlamamıza yarayan, bir bakıma onu yansıtan durum ya da şey.
köle kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse.
el kelimesinin mecaz anlamı Aracı, vasıta.
süslemek kelimesinin mecaz anlamı Birinin ayıplarını uzun uzun yüzüne vurmak.
çifteli kelimesinin mecaz anlamı Tek durmaz, şuna buna çatan veya sakar olan (kimse).
mide kelimesinin mecaz anlamı Yemek yeme isteği.