Güvenmek, yardım istemek veya ummak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
paylaşmak kelimesinin mecaz anlamı Benimsemek, onaylamak, katılmak.
araç kelimesinin mecaz anlamı Bir amaca ulaşmak, bir şeyi elde etmek için yararlanılan kişi ya da şey.
iflas etmek kelimesinin mecaz anlamı Düşünce, iddia, tez, kimse vb. yenilgiye uğramak, değeri düşmek.
döndürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. ... bir duruma getirmek. 2. Düzene koymak, yönetmek.
kriz kelimesinin mecaz anlamı Bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran.
şahbaz kelimesinin mecaz anlamı Çevik ve becerikli.
karın kelimesinin mecaz anlamı İç, akıl, kafa.
dalaşmak kelimesinin mecaz anlamı Ağız kavgası etmek.
kırk kelimesinin mecaz anlamı Pek çok.
arızalı kelimesinin mecaz anlamı Yarım yamalak.
eşmek kelimesinin mecaz anlamı Araştırmak, incelemek.
onarmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kusur veya yanlışlığı bağışlatacak davranışlarda bulunmak.
yutmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Haksız olarak bir şeyi kendisine mal etmek. 2. (Olmayacak bir şeye) İnanıp kanmak.
artırmak kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir davranışta ileri gitmek, ölçüyü aşmak.
yuva kelimesinin mecaz anlamı 1. Aile ocağı. 2. Bir şeyin çok bulunduğu yer.
körüklemek kelimesinin mecaz anlamı Kızıştırmak, kışkırtmak, şiddetlendirmek.
yurt kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin çokça bulunduğu yer. 2. Kamu hizmetlerinin görüldüğü yerlere de kimi zaman "yurt" denir.
çapanoğlu kelimesinin mecaz anlamı Başa dert olacak durum.
falso kelimesinin mecaz anlamı Yanlış veya yapılmaması gereken bir davranış.
istikrar kelimesinin mecaz anlamı Denge.
avukat kelimesinin mecaz anlamı Üstüne vazife olmadığı, gerekmediği halde başkasını savunmaya, onun adına konuşmaya kalkışan kişi.
arapsaçı kelimesinin mecaz anlamı Çözümlenemeyecek kadar karışık durum.
iğrenmek kelimesinin mecaz anlamı Aşağılık, bayağı bulmak, tiksinmek.
yontulmak kelimesinin mecaz anlamı (İnsan hakkında) Kabalığı, görgüsüzlüğü gitmek.
inek kelimesinin mecaz anlamı Aptal, bön.
dişlek kelimesinin mecaz anlamı Sözünü geçiren; istediğini yaptırabilen kimse.
gerdan kırmak kelimesinin mecaz anlamı Boynu, başı geriye oynatarak büyüklük taslar bir durum almak.
kırık kelimesinin mecaz anlamı Gücenmiş, üzgün.
paralanmak kelimesinin mecaz anlamı Bir işte çok çaba ve özen göstererek uğraşmak.
kambur kelimesinin mecaz anlamı Sıkıntı, dert.