1. Hırçın, öfkeli, hiddetli.
2. Titizlikle uygulanan, sıkı.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
yurt kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin çokça bulunduğu yer. 2. Kamu hizmetlerinin görüldüğü yerlere de kimi zaman "yurt" denir.
domuz kelimesinin mecaz anlamı Hain, aksi, ters, inatçı.
hücre kelimesinin mecaz anlamı Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
avcı kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi büyük bir özenle izleyerek iyisini bulup ortaya çıkaran ve tanıtan kişi.
susamak kelimesinin mecaz anlamı Çok istemek, şiddetli bir ihtiyaç duymak.
anıt kelimesinin mecaz anlamı Tarihsel bir yeri de olan çok değerli, çok önemli, büyük yapıt.
aymak kelimesinin mecaz anlamı Gerçeği anlamak.
fethetmek kelimesinin mecaz anlamı Herkesin takdirini, övgüsünü kazanıp kendine hayran bırakmak.
aktör kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olayda etkisi veya katkısı olan kimse.
levent kelimesinin mecaz anlamı Boylu boslu ve yakışıklı kimse.
vurgun kelimesinin mecaz anlamı Birine veya bir şeye vurulmuş, bağlanmış, sevmiş olan, sevdalı, âşık, meftun.
konum kelimesinin mecaz anlamı Durum, yer, vaziyet, pozisyon.
kapı kelimesinin mecaz anlamı 1. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân. 2. Gidere yol açan gereksinim. 3. Ev gezmesi için gidilen yer.
kızdırmak kelimesinin mecaz anlamı Öfkelenmesine neden olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek.
silah kelimesinin mecaz anlamı Silah gibi kullanılan tutum ve davranış.
zalim kelimesinin mecaz anlamı Acımasız, kıyıcı.
dikkat kelimesinin mecaz anlamı İlgi, özen.
eksantrik kelimesinin mecaz anlamı Alışılagelmiş töre ve davranışlara aykırı olan.
mirasçı kelimesinin mecaz anlamı Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan.
cife kelimesinin mecaz anlamı İğrenç şey.
ömür kelimesinin mecaz anlamı Pek hoşa giden şey.
taşmak kelimesinin mecaz anlamı Öfke, sabırsızlık, coşku veya fazla heyecandan kendini tutamamak.
uyumak kelimesinin mecaz anlamı 1. İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek. 2. Çevresindeki olayları fark etmemek, görmemek.
serinlemek kelimesinin mecaz anlamı Biraz avunarak sıkıntısı dağılmak, rahatlamak.
yaratmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak. 2. Bir şeyin olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak.
gangster kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir çıkar için her türlü kötülüğü yapan kimse.
şahlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek. 2. Parlamak, ışıldamak.
kılavuz kelimesinin mecaz anlamı Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse.
cadı kelimesinin mecaz anlamı Huysuz, çirkin, ihtiyar kadın.
salaş kelimesinin mecaz anlamı Uyumsuz, derme çatma, kötü görünen.