Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
Babıali kelimesinin mecaz anlamı 1. İstanbul'da bu çevredeki basın. 2. Osmanlı hükûmeti.
çevre kelimesinin mecaz anlamı 1. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit. 2. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit.
kirlenmek kelimesinin mecaz anlamı Onuru lekelenmek.
titremek kelimesinin mecaz anlamı Birinden ya da bir şeyden korkmak.
süslemek kelimesinin mecaz anlamı Birinin ayıplarını uzun uzun yüzüne vurmak.
milyoner kelimesinin mecaz anlamı Çok varsıl.
yarık kelimesinin mecaz anlamı Anlaşmazlık.
onarmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kusur veya yanlışlığı bağışlatacak davranışlarda bulunmak.
ımızganmak kelimesinin mecaz anlamı Kararıp söner gibi olmak.
bırakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. 2. Boşamak. 3. Unutmak.
atılım kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda, bulunduğu yerden daha ileri bir noktaya gitme çabası ya da gidiş.
örtmek kelimesinin mecaz anlamı Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak.
dövünmek kelimesinin mecaz anlamı Aşırı derecede üzülerek çırpınmak.
taşlamak kelimesinin mecaz anlamı Söz dokundurmak.
övütmek kelimesinin mecaz anlamı Yemeği sindirmek.
pişmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İşe alışıp beceriksizliği kalmamak. 2. İş için konuşulup hazırlanmak. 3. Bunalacak kadar sıcaklık duymak.
yurt kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin çokça bulunduğu yer. 2. Kamu hizmetlerinin görüldüğü yerlere de kimi zaman "yurt" denir.
yakınlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Aralarında sıkı ilişki doğmak.
karabiber kelimesinin mecaz anlamı Sevimli ve ufak tefek esmer güzeli.
yıpranmak kelimesinin mecaz anlamı Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak.
artağan kelimesinin mecaz anlamı Her zamankinden, alışılandan ya da beklenilenden daha verimli olan, verimi artmış olan.
kıskanmak kelimesinin mecaz anlamı Yerinde olmayı istemek, imrenmek.
koltuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Koltuklama veya koltuklanma. 2. Kayırma. 3. Yüksek mevki, makam.
miyar kelimesinin mecaz anlamı Ölçüt, ölçü.
tat almak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyden hoşlanmak, zevk almak.
sarhoş kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan. 2. Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak, esrik.
çırpınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak. 2. Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak.
intihar kelimesinin mecaz anlamı Hayatını tehlikeye düşürecek davranış veya iş.
kredi kelimesinin mecaz anlamı Güven, saygınlık, itibar.
gerdan kırmak kelimesinin mecaz anlamı Boynu, başı geriye oynatarak büyüklük taslar bir durum almak.