Koyu renkte.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
daltaban kelimesinin mecaz anlamı Aşağılık kimse.
yurt kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin çokça bulunduğu yer. 2. Kamu hizmetlerinin görüldüğü yerlere de kimi zaman "yurt" denir.
çerçeve kelimesinin mecaz anlamı Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan.
çatallı kelimesinin mecaz anlamı İki veya daha çok olasılığı olan.
anafor kelimesinin mecaz anlamı Karmakarışık gidiş, sürükleniş.
yaldız kelimesinin mecaz anlamı İç yüzü kötü olan bir şeyi, herkesin gözünü boyayarak iyi gösteren hal.
satmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak. 2. Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek. 3. Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek.
bezirgân kelimesinin mecaz anlamı Mesleğini sadece kazanç için kullanan kimse.
çatı kelimesinin mecaz anlamı 1. Barınılan, sığınılan yer. 2. Belli bir amaca yönelik kimselerin oluşturduğu birlik.
zımbalamak kelimesinin mecaz anlamı Öldürmek.
baraj kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart.
tezgâhlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir iş için hazırlık yapmak, işi hazırlamak ya da işe girişmek.
koyun kelimesinin mecaz anlamı Şefkatli çevre, her şeyden habersiz kendi halinde.
tuş olmak kelimesinin mecaz anlamı Yenilmek.
para basmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kumarda ortaya para koymak. 2. Çok kazanmak. 3. Çok kazandırmak.
can kelimesinin mecaz anlamı Çok içten ve sevimli, şirin.
bilmece kelimesinin mecaz anlamı Bilinmeyen şey, muamma.
avlamak kelimesinin mecaz anlamı Yalan dolanla tuzağa düşürmek, kandırmak.
batakhane kelimesinin mecaz anlamı İşlerin zamanında ve gereğince yapılmadığı yer.
av kelimesinin mecaz anlamı Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse.
katır kelimesinin mecaz anlamı İnatçı ve huysuz.
yoğrulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Özellikleri, nitelikleri birbirine karıştırılmak. 2. Bazı konularla sürekli uğraşma sonucu deneyim sahibi olmak.
çarptırmak kelimesinin mecaz anlamı Yankesiciye kaptırmak.
el ense etmek kelimesinin mecaz anlamı Yenmek, mağlup etmek.
dinozor kelimesinin mecaz anlamı Gelişmelere ayak uyduramamış, çağın gerisinde kalmış veya mevcut durumu korumak isteyen kimse.
körüklemek kelimesinin mecaz anlamı Kızıştırmak, kışkırtmak, şiddetlendirmek.
parçalanmak kelimesinin mecaz anlamı Başkasını memnun etmek için çok çalışıp didinmek.
sulu zırtlak kelimesinin mecaz anlamı Oyunlarda kuralları bozup mızıkçılık eden, ağlayan, kaçan kimse.
kabak kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz, görgüsüz, kaba.
el kelimesinin mecaz anlamı Aracı, vasıta.