Birinin üzerine bırakılan veya birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır ödev.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
masal kelimesinin mecaz anlamı Boş veya yalan söz.
dengesizlik kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin tutum ve davranışlarında beklenmedik değişmeler olması, istikrarsızlık.
egemen kelimesinin mecaz anlamı Sözünü geçiren, üstünlük kazanan.
ad kelimesinin mecaz anlamı Herkesçe tanınmış olma durumu, ün, şan, şöhret, nam.
büyültmek kelimesinin mecaz anlamı Abartmak.
alevlenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Şiddeti artmak. 2. Öfkelenmek.
ağlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sızlanmak, yakınmak. 2. Bir duruma üzülmek.
satır arası kelimesinin mecaz anlamı Dolaylı anlatım.
açık kelimesinin mecaz anlamı 1. Suç, kusur. 2. Gizli bir amacı olmayan, içten.
boyamak kelimesinin mecaz anlamı Ağır söz söylemek, aşağılamak.
ruh kelimesinin mecaz anlamı Canlılık, duygu.
yağmur kelimesinin mecaz anlamı 1. Üst üste ve çokça şey gelmek. 2. Çok ve sık düşen, sık gelen şey. 3. Çokluk, bolluk.
pehlivan kelimesinin mecaz anlamı Boylu boslu ve güçlü kişi.
satmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak. 2. Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek. 3. Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek.
çimdik kelimesinin mecaz anlamı Gönül kıracak söz.
seslenmek kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı söylemek, söz yöneltmek.
bakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Beslemek, geçindirmek. 2. Gözetlemek, ilgilenmek. 3. Anlamak, farkına varmak.
çelteşik kelimesinin mecaz anlamı Üstü kapalı söz, kinayeli.
dert kelimesinin mecaz anlamı insanı için için kemiren üzüntü, sorun, kaygı.
çatallı kelimesinin mecaz anlamı İki veya daha çok olasılığı olan.
kasılmak kelimesinin mecaz anlamı Büyüklenmek, kurumlanma, gururlanmak.
uçurum kelimesinin mecaz anlamı 1. Felaketli sonuç. 2. Büyük fark, ayrılık.
kundak kelimesinin mecaz anlamı Ara bozma, fitne, fesat.
silik kelimesinin mecaz anlamı Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen.
sahne kelimesinin mecaz anlamı Bir olayın meydana geldiği yer.
hurda kelimesinin mecaz anlamı İşe yaramayacak derecede bozulup sakatlanmış, zarar görmüş.
tekel kelimesinin mecaz anlamı Bir kişi veya kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç.
çullanmak kelimesinin mecaz anlamı Birini bezdirecek kadar tedirgin etmek, tebelleş olmak.
kükremek kelimesinin mecaz anlamı 1. Coşmak, taşkınlık göstermek. 2. Kızgınlık ve öfke ile yüksek sesle bağırmak.
ara nağme kelimesinin mecaz anlamı Sıkça söylenen usandırıcı söz ya da görüşüle görüşüle insanı bıktırmış olan sorun.