Telemmu:Pırıldama, ışıldama.
Telhîs:hülasa etme; özetleme; özet
Telif:yazma; uzlaştırma
Telif Hakkı:Bir fikir veya sanat eserini meydana getiren kişinin, bu eserden doğan haklarının hepsi, telif, yaza
Telif hakları:fikir ürünü eserler üzerinde yaratıcısının sahip bulunduğu haktır.
Telvis etmek:kirletmek
Temadi:sürüp gitme; süregelme; devamedegelme; sürme; uzama
Temayül:Tanınma, meziyetleriyle tanınır olma, üstün gelme, şöhrete erme.
Temdid:Uzatma, medîd hale getirme. Kanunlarda tanınan sürenin bir kısım makamlarca, hâkimce vb. Lerince bir
Temel Haklar:Kişiye bağlı dokunulmaz, devredilmez hak ve özgürlükler.
Temellük:mülk edinme; kendine mal etme; sahip olma; sahiplenme; devralma
Temerrüd:Direnme; borcun ifasında gecikme, bir yükümlülüğün yerine getirilmesinde oluşan gecikme; direnme.
Temerrüt:Gecikme.
Temettü:kâr; kazanç payı; yarar
Temhir:Mühürleme
Teminat:Belli bir hukuksal durumu (genellikle borcun ödenmesini) sağlamak için verilen garanti.
Teminat akçesi:bir sözleşmenin kurulması için taraflardan birinin diğerine vermek yükümlülüğünd
Temlik:Bir malın veya hakkın, bir hukuki işlemle başkasına devredilmesi; mülkiyetin nakli, devir.
Temlikname:Bir hakkın diğer bir kimseye geçirildiğini gösteren belge
Temsilci:Hak ve görev bakımından birinin veya bir topluluğun adına davranan kimse, mümessil.
Temşiyet:Meşiyet, dileme, icrada bulunma, yürüme ve yürütme.
Temyiz:Mahkemelerce verilen kararın, bir üst mahkemece kanun ve usul yönünden incelenmesini sağlayan yasal
Temyiz Kudreti:İyiyi kötüden ayırma ve makul biçimde davranışta bulunma yeteneği.
Temyizen:Temyiz suretiyle. Temyiz yoluyla.
Tenakus:Eksikleştirme, azaltma: iki kişinin verecekleri şeylerde karşılıklı olarak azaltmaları, noksanlaştır
Tenâküz (Tenakuz):Çelişme, çelişki, tutmazlık
Tenbih:uyarma; uyarı
Tenezzül:inme; alçalma; düşme; kendine aykırı gelen bir işi veya durumu kabul etme
Tenfiz:İnfaz etme, bir hükmü uygulama, gereğini yerine getirme, bir şeyi geçerli kılma.
Tenkis:İndirme, azaltma, eksiltme.
Hukuk Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 2533