Sofyan:Türk müziğinde kullanılan dört zamanlı bir usul.
Sol Anahtarı:Portenin alttan ikinci çizgisinden başlayarak çizilir. İkinci çizginin üzerindeki nota Sol adını alı
Solfej:1- Notaları adlarıyla, sesleriyle ve süreleriyle okumaya denir. Solfej çalışmaları notaların sesleri
Solo (İt.):1- Tek, yalnız. Solist. Karşıtı tutti (İt.), hep birlikte.
2- Tek bir sazın, bir veya birkaç müzi
Solunak:Soluk alma belirteçine "Solunak" denir. Dizeğin üst yanına konulan bir virgül (,) ile gösterilir. So
Somatik Çalışma:Bedeni tanımaya ve beyin vücut koordinasyonunu geliştirmeye yönelik yapılan çalışmalar.
Somut Müzik:Doğadaki gerçek seslerin elektronik olarak değişikliğe uğratıldığı müzik türü. Musique concrète (Fr.
Sonare (İt.):Ses çıkarmak, tınlamak.
Sonat:1- Büyük yapıda olan genellikle piyano, keman, viyolonsel gibi solo çalgılara ya da piyano eşlikli y
Sonatin:Kısa, küçük sonat. Sonatçık. Sonatina (İt.).
Sonorite:Birden fazla çalgının oluşturduğu dengeli ve güzel ses dolgunluğu. Ses gürlüğü. Seslilik. Ötüm. Sono
Soprano (İt.):Üst ses. En ince, en tiz kadın ve çocuk sesi. Soprano sesler kendi içinde lirik, dramatik ve kolorat
Sospiro (İt.):İç çekiş.
Sostenuto (İt.):Bağlı, dayanıklı ve değişmez bir tempoda çalma.
Soubrette (Fr.):Oda hizmetçisi kız. Komik operalarda hanımın hizmetçisi. Komik rol.
Spinet (İng.):Tek klavyeli küçük klavsen.
Sprechstimme (Al.):Konuşma sesi. Yarı şarkı, yarı konuşmayla müziğe katılma.
Square piano (İng.):Fortepiano. Piyanonun eski adı, ilk biçimine verilen ad.
Staccato (İt.):1- (İtalyanca) Birbirini izleyen sesler arasında belirgin kesintiler yaparak okumayı gerektirir. (Ge
Stretto:1- Fuga yazısında, ana konu ile karşılığın üst üste geldiği ve seslerin birbirini daha yakından izle
Stringendo:Sıkıştırarak, hızı arttırarak.
Strophic (İng.):Her kıtada melodi ve eşliğin aynı kaldığı şarkı türü.
Subret:Operalarda ve operetlerde genellikle hizmetçi kız rolüne çıkan hafif sopranolar sınıfına verilen ad.
Sus:Notada duraklama zamanı sessiz süre.
Sustaining Pedal (İng.):Konser piyanosunun ortada yer alan 3. pedalı. Ses uzatma pedalı.
Süit:1- 16. Yüzyılda bir yandan halk arasında, öte yandan saraylarda gelişmeye ve yaygınlaşmaya başlayan
Sürdin:Bir yaylı çalgıyı, ya da maden nefes çalgısını sağırlaştırıcı parça veya tıkaç.
Süre:1- Notaların vermiş olduğu zaman bütünlüğüne süre denir. Sesli Süre ve Sessiz Süre olmak üzere iki ç
Synthesizer (İng.):Sesleri elektronikleştiren ya da doğrudan elektronik ses üreten klavyeli aygıt.
Şanson:Genellikle Fransız şarkılarına verilen ad. Chanson (Fr.).
Müzik-Dans Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 1164