Mitralyöz:Makineli tüfek.
Mizbah:Eski çağlarda, dinî törenlerde Tanrıya kurban sunulan yer.
Modern Devlet:Merkezi otoritenin olduğu ve siyasi gücü iktidarın topladığı devlet anlayışıdır. Birey yada toplum h
Molla:En yüksek rütbeli kadı. Bilgin (Medrese öğrencileri ve okur-yazar olanlar için de unvan olarak kulla
Monarşi:Siyasal gücün bir tek kişinin elinde olduğu ve yönetimin genellikle kalıt yoluyla aile bireylerine g
Monogami:Tekeşlilik. Tersi poligamidir.
Monopol:Tekel.
Monoteizm:Tektanrıcılık. Sadece tek bir Tanrı'nın var olduğunu yada Tanrı'nın bir olduğunu öne süren ve bundan
Moratoryum:Bir ülkede, savaş durumu ya da benzeri olağanüstü dönemlerde, devletin ödeme süresi gelmiş borçla
Moskof:Rus.
Mozaik:Küçük boyutlu renkli cam ya da taş parçacıkların ıslak harç içine birbirlerine bitişik olarak yerleş
Mozole:Büyük ve gösterişli, görkemli gömüt.
Muasır:1- İçinde bulunulan dönemde en ileri en gelişmiş gücü ve imkânı en fazla olan toplum.
2- Aynı ça
Muhacir:Göçmen.
Muhaderat:Namuslu.
Muhakeme:Yargılama.
Muharebe:İki ordu arasında silahlı çarpışma, savaşma, vuruşma.
Muharip:Savaşa katılmış, savaşmış, savaşçı.
Muharip Gazi:Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarından harbe fiilen katılanları ifade etmektedir.
Muhassıl:Osmanlı Devleti'nde Tazimattan önceki dönemde vergi tahsildarı.
Muhkem:Sağlam, sağlamlaştırılmış.
Muhtariyet:1- Yeniçeri Ocağı'nı oluşturan 196 ortadan 27. ortaya verilen unvan.
2- Özerklik , bağımsızlık
Muhtesip:Islam şehirlerinde çarşı ve pazar esnafını din kurallarına göre denetleyen görevli, belediye memuru.
Muhtıra:1.Herhangi bir şeyi anımsatmak, bir konuda uyarmak için yazılan yazı.
2.Bir devletin başka bir devl
Muhzır:Mahkemelerde, ilgililerin duruşmada bulunmalarını sağlayan görevli.
Muid:Müderris yardımcısı.
Mukaddes Emanetler:Hz. Peygamberden ve yakınlarından (Sahabe'den) kalan şahsî eşya ve hatıralar.
Mukataa:1- Geliri doğrudan hazineye bağlı olan vergi ve gelir kaynakları.
2- Osmanlı Devleti'nde iltizam
Mukataa Arazi:1. Geliri doğrudan doğruya veya mültezimler aracılığı ile devlet hazinesine giren topraklardır.
2
Mumyalamak:Bir cesedi, bozulmadan durmasını sağlamak amacıyla, özel ilaçla mumya durumuna getirmek.
Tarih Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 1890