Trafik Kontrol Elemanları:Trafik güvenliği ve düzeninin sağlanmasına yönelik olarak karayoluna dikilmiş veya yerleştirilmiş tr
Trafik Polisi:Trafik düzeni ile görevli kişi.
Trafikten Men:Trafik görevlilerince, bu kanunda belirtilen hallerde araçla ilgili belgelerin sürücüden alınması ve
Traktör:Arkasına römork takılabilen, çift sürmek, yük taşımak vb. işlerde kullanılan motorlu iş makinesi.
Tramvay:Büyük kentlerde yer üstünde döşenmiş özel raylarda hareket eden toplu taşımayı gerçekleştiren raylı
Transit:Bir yerden dinlenmeden, beklemeden, durmadan (geçmek).
Travma:Herhangi bir fiziksel etkenle oluşan yaralanma, incinme, zedelenme, yara, bere.
Tren:Demir yolu üzerinde yer alan lokomotif ve vagonlardan oluşan katar.
Troleybüs:Şehir içi yollarda, bir hava hattından elektrik akımı alarak çalışan otobüs, telli otobüs.
Turnike:Organ kopması veya şiddetli kanamalarda, kanamayı durdurma amacı ile üçgen sargı, kemer, kravat gibi
Tutanak:Belgelenmesi gereken bir durumu tespit edenler tarafından imzalanan belge, zabıt varakası.
Tümör:Ur.
Tünel:Bir yandan öbür yana geçebilmek için yer altında, genellikle dağların içinde açılan yol.
Tüzel:Hukukla ilgili, hukuki, hukuksal.
Tüzük:Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren madde
Umum Servis Aracı:Okul taşıtları ile personel servis araçlarının birlikte değerlendirilmesidir.
Unsur:Öge.
Usul:Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem.
Uyarı:Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih.
Uzman:Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, bilirkişi.
Uzuv:Organ, üye, unsur.
Üst Geçit:1- Bir yolun iki yanını, basamaklarla yükseltilmiş bir bağlantı ile birleştiren ve yayaların yoldaki
Vakıf:Birçok kişi tarafından kurulan ve toplum yararına çalışmayı ilke edinen kuruluş.
Veri:Bir araştırmada sorunun çözümünü sağlamak amacıyla derlenen bilgiler.
Viraj:Düz devam eden ulaşım yollarının kıvrımlarına verilen isimdir. Türkçe karşılığı dönemeçtir.
Viyadük:Köprü yol.
Vuku:Olma, meydana gelme.
Yansıtıcı:Işık, ses, görüntü vb.ni geri göndermek, yansımasını sağlamak amacıyla kullanılan araç, reflektör.
Yara:Keskin bir şeyle veya vuruşla oluşan kesik veya zedelenme.
Yarı Römork:Bir kısmı motorlu taşıt veya araç üzerine oturan, taşıdığı yükün ve kendi ağırlığının bir kısmı moto
Trafik ve İlk Yardım Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 507