Açıkhava Tiyatrosu Nedir? Açıkhava Tiyatrosu Hakkında Kısaca Bilgi

Açıkhava Tiyatrosu Terimi Hakkında Bilgiler

Tiyatro Terimi Olarak Açıkhava Tiyatrosu:
Açık havada oyunların oynandığı tiyatro yerleri.

1- Geniş Anlamda, Açıkhava Tiyatrosu, oyun yeri ile izleyici yerinin yerleşik bir tiyatro yapısı içinde bütünleşmediği; doğal alanlar ile açık alanlarda gerçekleştirilen, doğanın dramaturjik bir etken olarak yer aldığı tiyatrodur. Bu anlamda, Açıkhava Tiyatrosu, açıkdoğa tiyatrosudur. Açıkhava Tiyatrosu'nun ilk örnekleri ilkçağlarda tapınak avluları (örneğin, Eski Mısır, Hindistan, Çin, Japonya) ile açık Pazar yerleridir (Eski Yunan). Belli bir yapı dışında, açık alanlarda gerçekleştiriliyor olması bakımından, köy seyirlik oyunları, kırsal tiyatro, Pazar alanlarında gerçekleştirilen ortaçağ dinsel tiyatrosu, üstü açık yapılı Shakespeare sahnesi (Elisabeth tiyatro yapısı), Altın Çağ İspanyol avlu tiyatroları (corral), Açıkhava Tiyatrosu kapsamına girer. Günümüzde, kapalı tiyatro yapıları dışında gerçekleştirilen törensi tiyatro etkinlikleri (örneğin, Living Theatre, P. Brook, E. Barba, vb. ), sokak tiyatrosu (A. Boal), Açıkhava Tiyatrosu'nun başlıca örnekleridir.

2- Dar anlamda, Açıkhava Tiyatrosu, kendine özgü mimari özellikler taşıyan açık tiyatro yapısıdır. İlk kez, ilkçağda Yunanistan'da görülen antik Yunan Açıkhava Tiyatrosu'nun etkisinde, antik Roma'da ve Helenizm Dönemi'nde amfitiyatrolar gelişme göstermiştir. Bu anlamda, Açıkhava Tiyatrosu'na propaganda amaçlı törensi tiyatro etkinliklerinin ortamı olarak Nazi dönemi Almanya'sında rastlanır. Günümüzde ise, Açıkhava Tiyatroları daha çok yaz tiyatro etkinlikleri için kullanılmaktadır. Açıkhava Tiyatrosu, her iki anlamıyla, hangi çağda olursa olsun, geniş izleyici kitlesi ile tiyatro eylemi arasında etkin bir bağ kurması, toplumsal işlevsel bir özellik taşıması; öte yandan, geniş bir görüş açısı sağlaması ve yüksek yankı düzeni olanaklarıyla donatılmış olmasıyla önem taşır.

 

Benzer Tiyatro Terimleri:

Romantik Tiyatro: XVIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIX. yüzyılın ilk yarısında egemen olan bu akım, klasikçiliğe olduğu kadar Rasyonalizme da karşı çıkmıştır.Sınırsız

Atellan Güldürüsü: Roma imparatorluğu"nda adını bir taşra kentinden alan kökeni dinsel kutlamalara değin geri giden flüt eşliğinde mimik dansı ve güldürüsü antik yunan t

Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım, sahne arkası.

Şeytan: Halk efsanelerinde ve sonraki büyük dinlerde kötülüğün simgesi. Tiyatroda bu rolü oynayanlar, her yanında korkunç canavar yüzleri bulunan deriden özel

Düşçülük: XX. yüzyıl başlarında ortaya çıkan, öyküleri düşteki gibi silik, karışık, usdışı ve fantezi yanı zengin olan kısa süren bir sanat eğilimi.

Zenne: Zenne eski dilde kadın demektir. Karagöz oyunundaki bütün kadınlara(kadın kılığına girmiş erkekler dahil) genel olarak Zenne denir. Bir elinde yelpaze