Ağız Çevresi Terimi Hakkında Bilgiler
Şerbet içen misafirin ağzını sildiği "sırmalı yağlık" ın adıydı. Şimdi misafirlere, kahveden sonra şeker ve şekerleme ikram etmek âdet olduğu gibi, eskiden kahvenin arkasından şerbet ikram etmek âdettendi. Zengin konaklarda şerbet, "kilerci kalfa" ve "şakirt" denilen kızlar tarafından misafire sunulurdu. Kilerci kalfa önden girer, üzerinde gümüş bardak takımı bir de sırmalı yağlık olan tepsiyi şakirt arkadan taşırdı. Kilerci kalfa bardaklardaki şerbetleri misafirlere ikram ettikten sonra arka arka çekilir, sırmalı yağlık elinde olmak üzere beklerdi. Misafir şerbetini bitirince kilerci kalfa tekrar yanına yanaşır, boş bardağı alır ve şakirtin elindeki tepsiye koyar, o sırada elindeki sırmalı yağlığı misafire uzatırdı. Misafir bununla dudaklarını sildikten sonra kilerci kalfaya uzatır ve kilerci kalfa tekrar arka arka çekilirdi. Haremlik tarafında ikram böyle iken, aynı ikramı selamlık tarafında "çubukçu ağalar" ve "kahveci" denilen hizmetliler görürdü.
Benzer Osmanlı Türkçesi Terimleri:
Şifahane: Hastahane.
Türbedar: Türbede hizmet gören ve türbeyi bekleyen kimsedir.
Acemilik: Sarayın bir kısım yüksek memuriyetlerine tayin olunanlara, levazım bedeli olarak, verilen para hakkında kullanılan tabirdi. Bugün de, mesleklerinin ic
Aşar: Toprak ürünlerinden alınan onda bir oranında vergi. 1925'te kaldırıldı.
Muhtesip: Çarşı ve pazar esnafını din kurallarına göre denetleyen görevli, belediye memuru.
Arâzi-i mahlûle: Tasarruf sahibinin intikal sahibi bırakmaksızın ölümü ile hazineye dönen miri arazidir.