Ahar Terimi Hakkında Bilgiler
Yazı yazarken yapılan yanlışların tashihinde silintinin belli olmaması ve iz bırakmaması için kâğıdın üzerine sürülen sulu maddeye verilen addı. Ayrıca, kâğıdın parlak görünmesi, kaba, delikli ve kalemin yürümesini engelleyen, mürekkebin yayılmasına mani olan kâğıtlar bu aharlama sayesinde ıslah edilmiş olurdu. Bu uygulamadan geçen kâğıtlara "aharlı kâğıt" denirdi.
Aharlamanın farklı yöntemleri de vardı:
Bir miktar beyaz şap havanda dövülüp güzelce kaynatılır. Sonra bu kaynamış suyu bir teneke içine döküp, bu gayet sıcakken aharlı ve ilaçlanmış kâğıt bu şaplı sıcak su içine batırılıp çıkartılarak gölgede kurutulduktan sonra, tekrar kaynamış su içinde bir miktar elenmiş nişastayı bir kâsenin içinde su ile ezip, o sıcak suyun içine döküp, nişasta kokusu kalmayıncaya kadar, karıştırarak kaynatılır. Sonra bu nişastalı sıcak su bir teneke içine boşaltıldıktan sonra, daha önceden şaplanmış kâğıtlar bunun içine batırılıp çıkartılarak gölgede kurutulmaya bırakılır. Sonra kâğıtlar mühürlenerek kullanılır.
Diğer bir yöntem; ördek veya tavuk yumurtalarının sadece beyaz kısımları bir kap içine konulup içine incir sütü ilave edilir. Bunlar karıştırılıp ince bir bezden süzüldükten sonra, bir iki tutam barut atılır. Daha sonra bu karışımın içerisine balık tutkalının suyu konulur. Aharlanmak için hazırlanan kâğıtlar bu suyun içine batırılıp çıkarılır. Gölgede kurutulduktan sonra, üzerindeki yumurta beyazının yağları gitmesi için tekrar sıcak temiz suya batırılır. Kuruduktan sonra mühürlenerek kullanılır.
Diğer bir yöntem; Beşer dirhem Şam ve Halep tutkalı suda kaynatılıp ilaçsız sade kâğıtlar bu kanamış suya batırılıp çıkarılır. Kurutulduktan sonra mühürlenerek kullanılır.
Diğer bir yöntem; Pelit odununun külü bir bez parçası içine konulup bağlandıktan sonra, çömlek içinde kaynatılır. Su kaynadıktan sonra, bu külün olduğu bez parçası çömleğin içinden çıkartılmadan su 2 gün bekletilir. Sonra kâğıtlar bu suya batırılıp kurutulduktan sonra mühürlenerek kullanılır.
Diğer bir yöntem; balık tutkalının beyaz olanı alınıp suda ıslatıldıktan sonra bir mermer üzerinde dövülür. Bunun 5 dirhemi, 2 dirhem zamk-i Arabî ve 3 dirhem Edirne tutkalı ile karıştırılarak bir suda kaynatılır. Daha sonra bu suya kâğıtlar batırılıp çıkarılır. Kurutulduktan sonra mühürlenerek kullanılır.
Başkası; üçüncü kişi; yabancı
Çeşme yalağı (Sivas)
Kağıda parlaklık, düzgünlük ve dayanıklılık veren, kalemin kağıt üzerinde rahat hareket etmesini sağlayan, yazı hatlarının kolayca silinip giderilmesine yardımcı olan genellikle nişasta ve yumurta akı ile yapılan, kağıda sürülen sıvı tabaka.
Benzer Osmanlı Türkçesi Terimleri:
Divan: Padişah ile devlet büyüklerinin bir araya gelerek devlet işlerini görüşmek üzere yaptıkları toplantı.
Akkâse: Yazmalarda, kâğıdın kenarı ve orta kısmı, hem ahengi hem de düzeni sağlamak için ayrı ayrı renklerle boyanırdı. İşte, kâğıdın hem kenarlarının hem ort
Ağa Kapısı: Yeniçeri ağalarının bulunduğu resmi daireye verilen addı. Kapı, eskiden "resmi daire" demek olduğu için "ağa kapısı" ağa dairesi demekti. Ağa kapısı,
Levend: Osmanlı'da deniz askeri.
Tulumbacı: Yangın söndüren kişi, bu günkü itfaiyeci.
Kapıkulu: Osmanlı devletinde Padişahın kumandası altındaki piyade ve süvari sınıfından olan ve bahşiş ve ulufe ile geçinen askerler.