Derviş Terimi Hakkında Bilgiler
1. Farsça'da dilenci anlamına gelen bir sözcüktür. Tasavvufta ise, bir tarikata girerek, Dünyanın maddi olanaklarından elini eteğini çekerek yoksulluğu seçen, bir tarikat şeyhine bağlanıp tekkede hizmet eden, çile dolduran ve ibadetle nefsini terbiye eden kimsedir. Dervişlikte amaç insanın yüreğini arındırarak olgunlaşması ve Allah'ın rızasına ulaşmaktır.
2. Bir tarikata girmiş, o tarikatın töre ve yasalarına bağlı kimse.
Tarikatlardan birine bağlı olan ve tekkede çile ile uğraşan, giyim ve yaşayışında tarikatının adetlerini güden kişi.
Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimse.
Farsça. Fakir, dilenci, dünyadan yüz çeviren, kendini Allah'a veren kişi. Tarikat mensuplarının çoğu fakir olduğu için, bu isimle anıldığı ileri sürülür.
Benzer Tarih Terimleri:
Vezir-i Âzam: On yedinci yüzyıl ortalarına kadar Sadrazam yerine kullanılan unvan veya sıfat. (En büyük vezir).
Millet: Genel olarak millet, aynı topraklar üzerinde yaşayan kültür, tarih, gelenek ve dil bakımından aralarında ortaklık bulunan insan topluluklarını ifade
İnşa: 1- Yapma, kurma.
2- Yazıya dökme, kaleme alma, güzel yazı (kompozisyon) yazma.
Çuhadar: Sarayın büyük memurlarından ve padişahın hizmetlerinde bulunanlara verilen ad idi. Sonraları resmî dairelerin ayak işlerini yapanlara da bu ad verildi
Divanı Tuğra: Türkiye Selçuklu Devleti'nde her türlü iç ve dış yazışmaları yapıyordu. Burada Arapça ve Farsçayı iyi bilen kültürlü kişiler bulunurdu. Buna İnşa Diva
Elifba: Arapça, Farsça ve Osmanlıca'nın abecesine verilen ad.