Divan-ı Hümayun Nedir? Divan-ı Hümayun Hakkında Kısaca Bilgi

Divan-ı Hümayun Terimi Hakkında Bilgiler

Sosyal Bilgiler Terimi Olarak Divan-ı Hümayun:
Divan, devlet işlerinin görüşülerek karara bağlandığı en yüksek kurul. Divan teşkilatı Orhan Bey zamanında kurulmuştur. II. Mahmut yaptığı ıslahatlar sırasında Divanı kaldırarak yerine Bakanlar Kurulunu kurmuştur.
Divan, padişah için danışma meclisi niteliğindedir. Divanın iki özelliği vardır, hem yönetim kurumudur hem de en yüksek mahkemedir.

 

Tarih Terimi Olarak Divan-ı Hümayun:
Osmanlı Devleti'nde ilk olarak Orhan Bey zamanında oluşturulan yürütme-danışma kuruludur. Divan-ı Hümayunda siyasal, yönetsel, askeri, mali ve şeri işlerle, her çeşit şikayetlere ve davalara bakılırdı. Divan toplantıları toplumun tüm kesimlerine açıktı. Devletle, devlet uygulamaları veya devlet adamlarıyla ilgili şikayeti olan herkes Divan-ı Hümayuna başvurabilirdi. Divan-ı Hümayun'un asıl üyeleri Sadrazam, Kubbealtı vezirleri, Kaptan Paşa, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, Rumeli Anadolu ve İstanbul defterdarları, Nişancı, ve Yeniçeri ağası idi. Bir de Rumeli beylerbeyi İstanbul'da bulunduğunda divan toplantılarına katılabilirdi. II. Mehmet Devri'ne kadar hükümdarın başkanlığında toplanan divan bundan sonra Baş vezirin başkanlığında toplanmaya başlamıştır. XVI. Yüzyıla kadar her gün toplanırken, bu zamandan sonra haftada dört gün (Pazartesi, Salı, Cumartesi, Pazar) toplanmıştır. Divan-ı Hümayunda bitirilemeyen işler öğleden sonra Sadrazamın konağında toplanan İkindi Divanında görüşülürdü. Divan-ı Hümayunun yetkileri 1731 yılında azaltılarak, yetkiler sadrazamda toplanmıştır. II. Mahmut Dönemi'nda ise tümüyle kaldırılarak yerine nazırlıklar (bakanlıklar) kurulmuştur.

 

Benzer Sosyal Bilgiler Terimleri:

Kurumsal Etnografya: Kurumlarda çalışan bireylerin kişisel deneyimlerinin kurumdaki güç ilişkilerini ve kurumun diğer özelliklerini ortaya çıkarmak için kullanıldığı araşt

Yurttaşlık (Vatandaşlık): Yurttaşlık, genellikle bir ülke olan politik kurumların bir parçası olmak demektir. Anayasal ülkelerde, o ülkede yaşayanların devlet tarafından anayas

Küreselleşme: Ülkeler arasındaki iktisadi, siyasi, sosyal ilişkilerin yaygınlaşması ve gelişmesi, farklı toplumsal kültürlerin, inanç ve beklentilerinin daha iyi ta

Evrensel: Evrenle ilgili, dünya ölçüsünde olan.

Kampüs: Yerleşke.

Üretim: 1. Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya hizmet meydana getirme, istihsal, tüketim karşıtı. 2. İnsanların, hayvan ve topraktan ürün