Mekân Terimi Hakkında Bilgiler
1-Yer, bulunulan yer.
2-Ev, yurt.
İnsanı çevreden belli ölçüde ayıran ve içinde eylemlerini sürdürmesine elverişli olan boşluk, ortam.
Uzayın sınırlanmış parçası. Mimarlık mesleğinin konusunu oluşturur. Aynı zamanda, mekan bir mimari ürünün vazgeçilmez tek niteliği, bir mimari ürünü var eden temel koşuldur. Bir mekan oluşturmak için onun mutlaka her yönden kesin engellerle sınırlanması gerekmez. Mekanı oluşturan sınırlama fiziksel olabileceği gibi, yalnızca görsel de olabilir. Örneğin, ışık herhangi bir somut engel niteliği taşımadığı halde, bir mekanı belirleyebilir. Mekan yalnızca bir yapının "içi" olarak düşünülmemelidir; yapıların tek başlarına ve diğer yapılarla birlikte oluşturduğu bir "dış mekan"da söz edilebilir.
Ayrıca, mekan bir mimari ürünün dördüncü boyutudur. Bir yapıyı üç boyutlu bir kitle olmaktan çıkaran özellik bir mekana sahip olmasıdır. Yapı onun sayesinde, en, boy ve yüksekliğin ötesinde bireyin devingenliğinden kaynaklanan anlık yaşantılarla edinilen bir mekan boyutu kazanır. Mekan boyutunun kişinin devingenliğinden ötürü, sayısız yaşantılar yaratabilme niteliği mimarlıkta birinci boyuttan bahsedebilmeyi olanaklı kılmaktadır.
Roman, hikâye, masal gibi eserlerde olayların yaşandığı yer (sahne)dir.
İnsanı çevreden belli bir ölçüde ayıran ve içinde eylemlerini sürdürmesine elverişli olan boşluk. Mimari bir mekan yaratmak, geniş anlamdaki doğadan veya peyzaj mekanından insanın kavrayabileceği bir bölümü sınırlamaktır.
İnsanı çevreden belli bir ölçüde ayıran ve içinde eylemlerini sürdürmesine elverişli olan boşluk.
Benzer Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri:
Namahrem: Şer'î bakımdan mahrem olmayan; evlenmeleri şer'an mümkün olan; bir erkeğin veya kadının şer'an bakması yasak ve haram olan kimse.
Ashâb-ı Kirâm: Ashab-ı Kiram ya da Eshab-ı Kiram ("Ulu Ashab" veya "Ulu Sahabeler"), sahabelere verilen isimdir. Daha çok bir hürmet ifadesidir. Eshab kelimesi, sahi
Muvâlât: Yapılacak fiili ara vermeden peş peşe yapmaktır. Peş peşe, ard arda yapmak; namazın bölümlerini ara vermeden peş peşe yerine getirmek.
Bağışlamak: 1- Herhangi bir kötü davranış için ceza vermekten vazgeçmek, affetmek.
2- Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek.
Az Su: Yerden kaynamayan ve kür sudan az miktarda olan su.
Mekruh: 1- Lûgatta sevilmeyen ve hoş görülmeyen şey demektir. Din deyiminde, yasaklığı sabit olmakla beraber, ona aykırı olarak da bir delil veya işaret mevcu