Şeyhülislam Terimi Hakkında Bilgiler
1. Çıkan kanunların İslam dinine uygun olup olmadığı hakkında fetva verme yetkisine sahip olan, ilmiye sınıfının en üst görevlisi olan kişi.
2. Osmanlı İmparatorluğu'nda hükümette sadrazamdan sonra yer alan, fetva verme yetkisi taşıyan fıkıh uzmanı ve ilmiye sınıfının başı.
Divana katılan fakat oy kullanmayan şeyhülislamın protokoldeki sırası veziri azamla aynıydı. Hem ilmi kişiliği, hem de fetva verme yetkisi dolayısıyla şeyhülislama büyük saygı gösterilirdi. Bayramlaşma sırasında padişah sadece şeyhülislamın karşısında ayağa kalkardı.
Önemli devlet işleri hatta padişahların görevden alınması için şeyhülislamın fetvası gerekiyordu. Şeyhülislam idam cezasına çarptırılamaz, tutuklanamaz ve hapsedilemezdi. 17. yüzyıla kadar görevden alınması bile söz konusu değildi. Tanzimat'tan sonra şeyhülislamların yönetimdeki önemi azalmaya başladı.
Osmanlı İmparatorluğu'nda kabinede sadrazamdan sonra yer alan ve genellikle din işlerinden sorumlu olan üye. Devlet işlerinin İslam dininin esaslarına göre yürütülmesini sağlar ve yürütülecek işler için fetva verirdi. Divan'a Kanuni devrinde katılmış ve Sadrazamla eşit tutulmuştur.
Osmanlı Devleti zamanında kabinede Sadrazamdan sonra yer alan ve din işlerine bakmakla beraber dünya işlerine de din bakımından karısan üye (Devlet işlerinin dine uygun olup olmadığı hakkında fetva verirdi).
Benzer Tarih Terimleri:
Deli: Kelimenin aslı'delil'dir. Yol gösteren, kılavuz anlamına gelir. Rumeli'de kurulan bir süvari sınıfı idi. Bu süvariler hiç korkmadan her tehlikeye atıl
Rütbe: Askerlere, devlet memurlarına ya da halktan bazılarına ve Topçu Başılarına verilen derece, paye ve unvan hakkında kullanılan bir deyim.
Başkumandan: Savaşta bir devletin bütün kara, deniz ve hava kuvvetlerini yöneten büyük komutan, başkumandan, serdar.
Niyabet-i Saltanat Divanı: Türkiye Selçuklu Devleti'ndeki bu divanda kendisine güvenilen devlet adamları ve komutanlar bulunuyordu. Divan'daki bu görevlilere naip denirdi. Hüküm
Keçe: Yapağı veya keçi kılının dokunmadan yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş.
İcraat: Yapılan işler, çalışmalar, uygulamalar. Çalışma sonuçları.