Sözlük Terimi Hakkında Bilgiler
Bir dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, kelimenin kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren eser. Sözlükler tek dilli veya çok dilli olabilir. Madde başlarını a-be-ce sırası takip eder. Genel veya özel alanlarla ilgili sözlükler hazırlanabilir. Arap harfli eski sözlüklerde madde başı Arapça kelimenin üç harfli kökünün son harfi esas alınarak sıralanırdı. XIV.-XV.yüzyıllar arasında yaşamış olan el-Kamûsü-ı-Muhît (Okyanus Sözlüğü) adlı eseri Türkçeye çeviren Mütercim Asım bu sistemi kullandı. İlk sözlük olarak İskenderiye Müzesi kütüphanecisi Bizanslı Aristophanes'in hazırladığı eser kabul edilir. İslam dünyasında en önemli sözlük X. yüzyılda yaşayan Fârâblı İsmail Cevheri'nin Sihâh adlı Arapça eseri. Vankulu Lügatı diye bilinen Müteferrika'nın bastığı ilk kitap da bir Sihâh çevirisidir. Türk kültüründe ilk sözlük ise Kaşgarlı Mahmud'un Türkçe'den Arapça'ya Divanü Lügati't-Türk'üdür.
Bir dilin bütün ya da belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser, lügat.
Bir sözcüğün yazılışını, okunuşunu, anlamını veya başka dillerdeki karşılığını öğrenmek için başvurulan kaynak.
Belirli bir dilde alfabetik olarak dizilmiş sözcükleri ve her bir sözcüğün anlamı, etimolojik kaynağı, söyleniş biçimi gibi bilgileri sunan veya belirli bir dilde alfabetik olarak dizilmiş sözcüklerin bir başka dildeki karşılıklarını gösteren (ayrıca "leksikon" olarak da bilinir) kitaptır.
Benzer Edebiyat Terimleri:
Aydınlanma Dönemi: Avrupa'da XVII. Yüzyılın ikinci yarısı ile XIX. Yüzyılın ilk çeyreğini kapsayan, önde gelen filozofların, aklı insan hayatının kesin yol göstericisi y
Deneme: Bir yazarın, herhangi bir konu üzerinde, özel görüş ve düşünüşlerini iddiasız, kesin hükümlere varmaksızın anlattığı eser. Herhangi bir konuda yeni ve
Rücû: Divan edebiyatı sanatlarından. Bir düşünceyi daha güçlü hale getirmek için, söylenen sözden vazgeçer gibi davranılır. Espri, üzüntü, sevinç, dehşet, h
Barok: Aşırı derecede süslü sanat tutumu. Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coş
Anlatı: Roman, öykü, oyun, masal gibi türlerde bir olay dizisini yazınsal biçimde anlatma eylemi.
Gözlem: Olaylara, olgulara, varlıklara inceleyici gözle bakmak ve onların belirleyici özelliklerini seçmek işi.