Telkin Nedir? Telkin Hakkında Kısaca Bilgi

Telkin Terimi Hakkında Bilgiler

Tasavvufi-Tasavvuf Terimi Olarak Telkin:
Arapça, birine bir söz anlatmak, öğretmek, dikte etmek anlamlarında kullanılan bir kelime. Tarikata yeni giren kişiye şeyhin zikir öğretmesi. Cenaze defnedildikten sonra, hocanın, kabir suali ile alakalı olarak yaptığı konuşma veya seslenişe, telkîn denir. Özellikle Mevlevîlikte, şeyh, müride telkinde bulunduğu için, o müride, ölünce telkîn verilmez.

 

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi Olarak Telkin:
1. Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama. Ölmek üzere olan kişinin yanında Allah'ın varlığını ve birliğini, Hz. Muhammed'in peygamberliğini hatırlatmak amacıyla yüksek sesle "kelime-i tevhit" okuma.

2. Cenaze kabre konulup bütün işlemler tamamlandıktan ve cenaze merasimine katılanların mezarın başından ayrıldıktan sonra, din görevlisi veya bilen bir kişi tarafından imanın esaslarının hatırlatılmasından ibaret olan faaliyettir.

 

İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimi Olarak Telkin:
Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama.

 

Beden Eğitimi ve Spor Terimi Olarak Telkin:
Bilinç dışı bir sürecin aracılığıyla, kişinin ruhsal veya fizyolojik alanıyla ilgili bir düşüncenin gerçekleştirilmesi.

 

Kur’an-ı Kerim Terimi Olarak Telkin:
Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama

 

Benzer Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri:

Müçtehit: Bir konuda ayet ve hadislere dayanarak yargıya varan, karar veren din düşünürü.

Peştamal: Farsça, belden aşağı sarılarak giyilen havlu veya bezden yapılmış giysiye denir. Fütüvvet erbabının simgesi durumunda bulunan peştamal kuşanmak, çırak

Dergâh: Farsça. Kapı, eşik, kapı yeri, sığınılacak yer, makam, tekke gibi mânâları vardır. Tarikat mensubu şeyhlerle, dervişlerin ikametgahı olan büyük tekkel

Sebil: Arapça, yol anlamına gelir. Hayır ve sevab ümidi ile parasız su dağıtılan, etrafı parmaklıklı ve çoğunlukla kubbe ile örtülü olan binalara, sebil veya

Usûl: Yol ve Esas manasına gelir. Sûfinin mertebeler kat ederken uyması gereken esaslarıdır.

Şem: Mum, meşale anlamında Arapça bir kelime. Bu İlâhî bir nurdur. Sûfînin kalbini yakan İlâhî nurun pırıltısı, müşahede ehlinin kalbinde parlayan irfan nu