Âdeta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Âdeta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sanki, Hemen Hemen, Bayağı, Basbayağı, Neredeyse, Enikonu

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Zahire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşlık, Tahıl, Azık

Levazım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Araç

Memleketler Arası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası

Bütün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Cemi, Cümle, Kamu, Kül, Mecmu, Olanca, Tam, Tamam, Tüm, Yekpare

Birikim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim

Lağvolmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak

Resital kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti

Tufeyli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Virane, Asalak, Ekti, Sığıntı

Deme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Anlam, Atasözü

Kapatma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metres, Yama

Yeçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çözmek

Göçük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Çökük, Yıkıntı, Çöküntü

Telgraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tel

İmaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayır Evi

Manüskri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elyazması

Dördül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kare, Murabba, Rubai

Hemoroit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basur

Afişe Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak

Gailesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinç

Kararlaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Tayin Etmek

Tombullaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak

Paradoks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Karşıtlam

Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli

Harfler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hurufat

Sorun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dava, Dert, İş, Mesele, Problem, Sıkıntı, Durum

Mahzun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzgün, Tasalı

Evlat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru

Zülüf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Perçem

Değmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temas Etmek, Dokunmak, Ellemek, Dürtmek, Düşmek, Erişmek, İlişmek, İlmek, Ulaşmak, Rast Gelmek, İsabet Etmek

Yalpı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamaç

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü