Çırpmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Çırpmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çalmak, Çarpmak, Dövmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Darphane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para Basılan Yer

Üzüntülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı

İstirham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalvarma

İade Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak

Çömlekçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çanak, Çömlek

Taahhütlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alındılı, Bağıtlı

Telkih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşı

Anılan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr

Harimiismet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ocak

Bırakı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gedik, İmtiyaz

Uzamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnmek

Özümlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mal Etmek, Temsil Etmek

Peşinen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önceden

Kozmoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evrenbilim

Şikest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malul, Sakat

Kifayetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz

Sislenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulanmak

Sönmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Tükenmek, Yitmek, Yok Olmak

Veda Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak

Süyek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Safiha, Cebire

Bismillah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Besmele

Yır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni

Nahiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Bucak, Kamun

Tamam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Eksiksiz, Tüm, Olur, Doğru, Evet, Oldu, Peki

Pusula kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Yön Belirteci, Tezkere

Kimyager kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimyacı, Nesnebilimci

Pay Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüşmek, Paylaşmak, Üleşmek

Tenezzül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçalma, (Fiyat) Düşme, Gönül İndirme

Sıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Dar, Katı, Sert, Tıkız, Yoğun, Zorlayıcı

Zevce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı, Hatun

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü