İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mahdutlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahdit
Polifonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoksesli
Yakışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk, Yaraşma
İhtiyar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak
Camia kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Cemaat, Zümre
Yoksunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahrumiyet
Hücum Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Çatmak, Saldırmak, Sarmak, Yürümek
Zayiat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Ziyan, Kayıplar, Yitikler
İt Canlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
Ululamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak, Ulu Tutmak, Ulu Tanımak
Müdavim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
Eğmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bükmek
Nazire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Söz
Kıymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğramak, Esirgememek, Zulmetmek
Plaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal, Çimerlik, Kumluk
Şekilci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçimci, Ek
Orta Mektep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaokul
Lezzet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tat, Tadım, Haz, Tat, Zevk
Devam Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Seyretmek, Yaşamak
Meşum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
Belemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulamak
Ondüle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık, Kıvrık, Dalgalı, Kıvrılmış (Saç)
Sansüalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyumcu
Ayna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözgü, Mirat, Yansıtaç, Güzgü
Katlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bükmek
Gır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lakırtı, Söz, Uydurma, Yalan
Kolonizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Konukevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Misafirhane
Afi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Çalım, Caka, Fiyaka
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.