Çarpıtmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Çarpıtmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Saptırmak, Eğriltmek, Yamultmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Fit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödeşme, Razılaşma

Tatbikatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamacı

Kala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmış

Ekin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Tahıl Tarlası, Hars

Islahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Düzeltme, İnkılap, Reform, İyileştirme

Mantıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki

Takmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak, Önemsemek, Vurmak

Şartsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşulsuz

Yepyeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş

Nice kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaç, Çok, Birçok, Nasıl

Yaltak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Şakşakçı, Yağcı

Ardı Sıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takiben

Siga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kip

Kâgir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taş Bina

Altın Varak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varak

Kıskı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kama, Takoz

Aracı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar

Biliş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf, Bildik, Tanıdık

Asıllar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usul

Norm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgü, Genkural, Yerleşmiş Ölçü, Yasaya Uygun Durum

Zikrolunan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr

Çıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lamba

Şair kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ozan, Koşukcu

İntihap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçim, Seçme

Frijider kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzdolabı

Renk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik

Ötekisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri

Testere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı

kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz

Gril kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Izgara

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü