Çekememek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Çekememek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kıskanmak, Katlanamamak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Eski kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Emektar, Ezelî, Külüstür, Paçavra, Sabık, Deneyimli, Tecrübesi Olan

Evlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hanelik

Sarf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harcama, Dilbilgisi, Gramer

Deklerasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri

Bildirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak

Ateş Balığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sardalya

Mahcur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlanmış, Kısıtlı

Parçacık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı

Ancak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Sadece, Olsa Olsa, En Çok, Daha Çok, Zar Zor, Sonunda, Nihayet, Ama, Şu Var Ki, Lakin, Fakat, Güçlükle, En Erken, Bir, Dar, Sade

Torpil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Havadar, Kömek

Romanesk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygusal

Göçük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Çökük, Yıkıntı, Çöküntü

Bağlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Alışmak, İlişmek, Tapmak

Yeleken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havadar

Görünmez Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek

Sıyga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kip

İlham Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esinlenmek

Tümevarım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usa Vurma Yolu, İstikra

Merkeziyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik

Kılükal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Söylenti

Azınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet

Özdek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim

Uyruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet, Tebaa, Vatandaş

Vahit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Birim, Tek

Savuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek, Geçiştirmek, Savmak, Atlatmak

Frenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engellemek, Durdurmak, Yavaşlatmak, Gemlemek

Aygın Baygın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Vurgun

Mevsuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sağlam

Ötekisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri

Kurul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heyet, Konsey

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü