Üremek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Üremek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Artmak, Çoğalmak, Türemek, Yetişmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Hadisesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olaysız

Dâhilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ökelilik, Deha

Suvarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sulamak

Alet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aygıt, Cihaz, Maşa

Ölçüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takdir

Altüst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık

Vekillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Bakanlık, Vekâlet

Övmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak, Methetmek, Tariflemek, Sena Etmek

Uyruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet, Tebaa, Vatandaş

İmtiyaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık, Muafiyet, Bırakı, Gedik

Bağlı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek

Işıltılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıl Işıl, Işıldak

Kalıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Temelli

Şaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak, Şaşalamak, Tanlamak, Hayret Etmek

Güreşçi Köprüsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köprü

Dehalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma

Deneme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübe, Test, Deneyim, Sınama

Sarih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgin, Belirgin, Açık, Aydın, Belli

Çağcıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Asrı, Modern

Tanım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlama, Tarif Etmek

Köşe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tun, Bucak, Çene, İbik, Künç, Zaviye, Kuytu, Tenha, Ücra, Korner

Kavilleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak

Muattal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş

Kimesne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimse

Diyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye

Küçümencik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük, Küçük

Tebahhur Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak

Aklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak

Paralı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı

İrtica kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gericilik, Kaytaklık

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü