Üzülmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Üzülmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kederlenmek, Kahrolmak, Tasalanmak, Hayıflanmak, Kaygılanmak, Kıvranmak, Meraklanmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Bani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu, Yapan

Muntazır Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek

Ölü Doğmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek

Patadan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın

Bağımsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstiklal, Özgürlük, Hürriyet

Lafakan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Çarpıntı

İndividüel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bireysel

Tabanvay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayan

Bilgilenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek

Nazik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, İnce, Kibar, Edepli, Efendi, Kritik, Narin, Tetik, Yepelek

Makaslamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayırtmak, Kesmek

Stand-By kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Destek, Bekleme

Susuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hararet

Vize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Resmi İzin; Ara Sınav

Mirim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyim

Tendürüst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sağlam

Sayman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhasebeci, Muhasip, Hesap Uzmanı

Gaflet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aymazlık, İhtiyatsızlık, Dalgınlık, Dikkatsizlik, Uyku

Öğretim Programı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı

Lazımlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturak

Mahsus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Aşikâr, Belli, Has, Kasten, Münhasır, Özel, Özellikle, Özgü, Şakadan, Ayrıca, Bile İsteye

Sorutkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan

Naziklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nezaket

Kromozom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soyaktaran

Kibar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü

Çoklu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Çoğul

Zulüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Kıyıcılık, Cefa, Haksızlık, Kıyınç

Kıytırık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Bayağı, Değersiz

Ten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut

Evvelce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Önce, Önceden

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü