İş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Serlevha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlık

Sudager kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı

Zeval kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme

Tabur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Küme, Yığın

Zor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla

Ağabey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abi, Aka, Ağa, Efe

Yavuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak

Adet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tane, Sayı

Haklar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk

Orijin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken

Muhafız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu, Sakınan

Aşındırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemirmek, Yemek

Sayışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplaşmak, Takas Etmek

Konum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon

Kıskı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kama, Takoz

Bozuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz

Asıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Kök, Öz Kendisi, Kaynak, Köken, Çıkak, Gerçeklik, Doğruluk, En Çok, Başlıca, Ana, Cevher, Cins, Esas, Hakikat, Hamur, Mahiyet, Nesep, Özgün, Soy, Temel, Üs

Maya Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım Yapmak

Yine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Gene, Yeniden

Simya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alşimi

Atelye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlik

Okutman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muallim

Kasvetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı

Mantar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalan

Farklılaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşma, Değişim, Ayrımlaşma

Yaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Islaklık

Durak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanacak, Mevkif

Yalkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit

Acul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Çabuk, Hızlı

Karabasan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabus, Kâbus

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü