İşve kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İşve kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cilve, Eda, Naz, Kırıtma

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Mahpus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane

Zeybek Havası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek

Geçimsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür, Hırıltı, Zıddiyet, Zırıltı

Fire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksilme, Eksik, Noksan, Ağırlık Yitimi

Gün Batımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurup

Fıtrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hilkat, Yaradılış

Dünür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dünürcü, Kuda, Elçi

Müziç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı

Ülser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yara

Hususi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Spesiyal

Büküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Kıvrım

Anavatan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anayurt

Harcamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ezmek, Geçmek, Kullanmak, Sarf Etmek, Tüketmek, Vermek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek

Muafiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık, İmtiyaz

Sonsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aposteriori

Aksine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Bilakis

Suna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek Ördek

Mezhep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüş

Sulusepken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı (Kar) Yağmurla Karışık

Emniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Güven, Güvenlik, İtimat, İnanma, İnanç

Onarım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamirat, Tamir, Restore Etme

Körlemeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmeden

İmkânlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapasite

Münhasıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Yalnız

İzole kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtılmış

Sugötürmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesin

Yoğun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul

Raşelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titremek, Ürpermek

İs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurum, Sürme

Serzeniş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başa Kakma, Takaza

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü