İletilmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İletilmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Almak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tariz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak

Pusarık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Puslu, Serap

Hemşire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil

Ayıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek

Saik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtki, Sebep, Neden, Güdü

Çin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hıtay

Aymaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Gafil

Denge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Muvazene

Zenne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın

Apse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, İltihap, İrin Birikimi

Fasıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devre, Dönem, Kısım, Koğ

Yahut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ya da, Veya, Veyahut

Prototip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekörnek

Sınırlanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır

Zaviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Köşe, Küçük Tekke, Bucak

Şanson kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Melodi, Şarkı

Fevk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Yukarı

Tepeden İnme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı

Meni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ersuyu, Sperm, Atmık, Bel

Kuramsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazari

Cesametli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman

Rekzetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikmek, Kurmak, Saplamak

Gramofon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesyazar, Fonograf

Uygulanan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçerli

Jupon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçetek

Rehavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşukluk, Gevşeklik, Ağırlık, Tembellik

Bir Küme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fazla

İdareci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Tutumlu, Yönetici

Kabadayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılmaz, Korkusuz, Babayiğit, Külhanbeyi, Dayı, Efe, Koçu, Yürekli

Dal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü