İltisak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İltisak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Birleşme

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Belgit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Senet, Burhan, Hüccet, Delil

İhtiva Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, Kapsamak

Tezahür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirme, Belirti, Görünme, Gözükme

Avane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Yardımcı, Kafadarlar, Yardakçılar

Toplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak

Bozukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Fesat, İllet, Sekte

Sivilce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızanak

Erköyün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şımarık

Güvenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, İnanmak, İtibar Etmek, İtimat Etmek

Bilerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Kasti, Mahsus

Doyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetinme, Soğum, Kanaat, Tatmin

Artık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Kalan, Gayrı

Çomak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değnek

Ateş Balığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sardalya

Seng kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taş

Endam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Pos, Kesim, Boşum, Vücut, Beden

Hulasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası

Figan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnleme, İnilti, Çığlık

Ahzüita kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş

Başsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anarşi

Dizgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Tertip, Nizam

Yer Biçimleri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engebe

Koşut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşa, Paralel, Muvazi

Seyretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek

Çakal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kurnaz, Titiz

Baç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haraç

Bölümlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Sıraya Koymak, Sınıflamak, Tasnif Etmek

Seğirtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk veya Sıçrayarak Yürümek, Koşarak Gitmek

Şerait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullar, Şartlar, Vasat

Yüzük Oyunu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzük

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü