İttifak Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İttifak Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Anlaşmak, Uyuşmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Muktesit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu

Düşürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak, Dökmek, Sıyırmak

Dürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Çeyiz, Hediye

Sima kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kimse, Yüz, Çehre, Surat

Ses Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oy Vermek, Rey Vermek

Cinslik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet

Senger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siper

Bazısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimi, Kimisi

Tokatlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şapalaklamak

Haykırış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feryat

Sakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kusurlu, Aksak, Çürük, Eksik, Sakat, Şikest, Yarım

Kadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Dek, Derece, Gibi, Aşamasında, Derecesinde, Ölçüsünde

Kombinasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tertip

Zan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanı, Güman

Konut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Hane, İkametgâh, Menzil, Mesken, Yurt, Eğlek

Döküntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çer Çöp, Değersiz, Enkaz, Kötü, Dökülüp Saçılmış, Ayak Takımı, İndifaat

Silgeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Silecek

Oğunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bihuş Olmak

Perişan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haklamak, Kahretmek, Yemek

Mütemadiyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye

Yaşlılar Yurdu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huzurevi

Aciz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Beceriksizlik

Döl Yatağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Rahim

Sandıkça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza

Tutak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabza, Rehine, Tutacak, Sap

Telef Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek

Manzara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş

Baş Bezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mendil

Calip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celbeden, Çeken, Çekici

Sohbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söyleşi, Yarenlik

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü