İyicene kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İyicene kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çokça

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kavzamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Tutmak, Kavramak, Korumak, Muhafaza Etmek, Tanzim Etmek

Korunum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza

Hımbıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miskin, Budala, Tembel, Uyuşuk

Sınırlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak

Patinaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızaklama

Feshetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek

Serkeşlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafa Tutma

Ofans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atak

Revolver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Altıpatlar

Nüks Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek

Otonom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerk

Birçok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Pek Çok, Çoklu, Hayli, Kaç, Müteaddit, Nice, Oldukça Çok, Türlü Türlü, Bir Hayli

Efkârlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünceli, Tasalı

Birim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünite, Vahit

Reprodüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma

Doğrultu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Yön, Cihet, Taraf

Kaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Set, Uçurum

Karmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çengel, Kanca, Karıştırmak, Olta

Yurttaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vatandaşlık

Sırgavıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anten

Ölçüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Yarışmak, Müsabaka Etmek

Hareketsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Ölü, Tek, Sabit

Gerçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakiki, Asıl, Başlıca, Ciddi, Doğru, Doğruluk, Hak, Hakikat, Sadık, Sahici, Tam, Temel, Vaki, Sahiden

Kâğıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere

Meftuniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutkunluk

Gürültüsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman

Sitabilizatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengeleyici

Seyyah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezmen, Gezgin, Turist

Maceralı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serüvenli, Karmaşık

Feyiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimlilik, Bereket, Mutluluk, Gürlük, Ongunluk

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü