Şantör kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Şantör kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şarkıcı (Erkek)

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Yutturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak

İcareye Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak

Teleobjektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzmercek

Yazıhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Ofis

Kaime kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman

Kategorik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin, Kesinlikle

Gıcıklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Kuşkulanmak

Dikte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazdırma

Yarkurul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Encümen, Komisyon

Kaçıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak, Sızıntı

Skrayper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazaç

Sosyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai, Toplumsal

Muahharen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonradan

Muhtaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Gereksinimli, Eksikli

Dağılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak

Mahdut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı, Az, Basit, Dar, Kısıtlı, Sayılı, Çevrilmiş, Az Sayıda

Ah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Beddua, Kötü Dua

Sınav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, İmtihan

Ekleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlave, İlhak

Azma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Melez

Münasip Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uymak, Yakışmak

Horozlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayılık Göstermek

Muğber Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Küsmek

Dönme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Viraj, Deveran, Mühtedi

İslam Hukuku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıkıh, Şeriat

Tertipsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Savruk, Dağınık

Azletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Azat Etmek, Kenar Etmek

Kızılca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızamık, Kızıl

İrs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Soyaçekim

Arıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zafiyet, Zayıflık

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü