Acemce kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Acemce kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Farsça

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Yanılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Hata

Kompozit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karma

Bahadır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahraman, Yiğit, Batur, Alp

Senlibenli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samimi

Tekzip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlama, Düzeltme

Dağınık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarumar, Karışık, Saçılmış, Savruk, Perişan, Dikkatsiz, Derbeder, Jülide, Pejmürde, Perakende

Alternatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçenek, Şık

Memba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar

Evvel Bahar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar

Yanar Döner kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Janjan

Tefrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Ayırma, Ayırt Etme

Yağız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, Siyah, Yiğit

Emekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Zahmetkeş

Celse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İclas, Oturum

Lens kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mercek

Şirin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Hoş, Melahatli, Sevimli, Tatlı, Cana Yakın

Zedelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berelemek, Zarar Vermek

Etlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semirmek, Şişmanlamak

Dolikosefal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Kafalı

Kuvve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Niyet

Ar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanma, Utanç

Şahmat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satranç

Oğurlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak

Tahrik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Kışkırtmak, Körüklemek

Kabiliyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetenekli, Becerikli

Akak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecra, Yatak

Fazla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Çok, Lüks, Ziyade, Sık Sık

Klasik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşik, Alışılmış

Yolculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Gezi, Sefer, Yol

Saygısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetsiz, Laubali

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü