Amansız kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Amansız kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İnsafsız, Acımasız

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sahtekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hileci, Düzmeci

Rint kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalender

Rençper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi

Belirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tebellür Etmek, Tezahür Etmek, Tebarüz Etmek, Sarahat Kesp Etmek, Dolaşmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Uçmak, Uyanmak, Zahir Olmak

Çapulcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmacı, Çapkıncı, Kuldur, Talancı

Mürettebat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayfa, Çalışman

Razılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcabet

Kamera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak

Gönül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Can, Dil, Hatır, İçeri, İstek, Kalp, Karın, Sine, Yürek

Acı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak

Bölünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üleşmek

Tabii kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Olağan, Saf

İnsicamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutarlı

Emsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek

Okyanus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umman, Talay

Porsiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik

Konuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek

Tuzağa Düşürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak

Göz Doktoru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü

Üstün Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak

Sıkıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı

Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza

Piknik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kır Aşı, Seyir, Kır Yemeği

Kavuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolamak

Ücra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapa, Uçra

Yufkalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az

Ağababa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dede, Ata

Kavurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızartmak, Kurutmak, Mahvetmek, Yakmak, Yok Etmek

Difraksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırılım

Beş Altı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birkaç

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü