An kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

An kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Lahza, Kıpı, Zihin, Dakika, Fırsat, Enstantane

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Basma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gübre, Matbu, Tezek

Çalışma Günü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş Günü

Emel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Amaç, Gaye, Erek, Maksat

Kuduruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan

Yargıtay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temyiz Mahkemesi

Yapan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fail

Andaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Yadigar, Anı

Düşey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakuli

Engelleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşgal

Ana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet

Saygıdeğer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayın, Muhterem

Motto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkesöz, Slogan

Deneysel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübi

Fıskiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fevvare, Fışkırık

Boydak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Serbest, Yalnız

Militarizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süerselcilik

Çatal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıç, Çengel, Haça, Yol Ayrıcı

Zenginleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalkınmak, Palazlanmak

Dubara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Oyun

Sağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Olmak, Bulmak, Çıkarmak, Elde Etmek, Getirmek, Hazırlamak, Kurmak, Temin Etmek, Uydurmak

Zıddiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Tenakuz, Uyuşmazlık, Karşıtlık

Aralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Mesafe, Geçenek, Koridor, Yarı Açık, Kânunuevvel, Uygun, Elverişli Durum, Fırsat, Ayakyolu, Fasıla, Sıra, Vakit

İmansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnançsız, Acımasız

Çadır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ

Cingöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Uyanık, Hiç Aldatılamayan

Kimya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nesnebilim

Cerime kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faul

Nehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irmak

Çelişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Zıt Olmak

Klitoris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü